Ancak açıklanan bu veriler, kamuoyunda tepkiyle karşılanırken, sabit gelirli çalışanlar için “zam” değil, alım gücü kaybının artarak devam etmesi anlamına geliyor.
Gerçek Enflasyon Nerede? ENAG Rakamları TÜİK’in İki Katı
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), aynı dönem için enflasyon oranını aylık %3,05, yıllık ise %68,68 olarak açıkladı. ENAG’ın verileri, TÜİK’in açıkladığı resmi oranın neredeyse iki katı. Bu uçurum, kamuoyunda TÜİK verilerinin gerçek hayatla bağının koptuğu yönünde eleştirilere neden oluyor.
“Memur Yoksul, Emekli Aç”
TÜRK-İŞ’in son raporuna göre, açlık sınırı 26.115 TL, yoksulluk sınırı ise 85.066 TL. Bu verilere göre, ortalama memur maaşı yoksulluk sınırının altında kalırken, asgari ücretliler ve emekliler açlık sınırının bile gerisinde. Ekonomik tablo, sabit gelirli vatandaşın yaşadığı sıkışmayı net bir şekilde ortaya koyuyor.
“Maaşlar, Bilinçli Olarak Aşındırılıyor”
Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, memur maaşlarının bilinçli bir şekilde eritildiğini savundu. Aralık ayında %1,03 olarak açıklanan enflasyonun, ocakta %5,03 olarak yansıtılmasıyla birlikte memurların gelir kaybı yaşadığını belirten Doğruyol, benzer şekilde temmuz öncesi doğalgaza yapılan zamın haziran verilerine dahil edilmemesini eleştirdi.
“Yılın başında verilen artış, daha ikinci ayda eridi. Akaryakıtta fiyatlar haziranda düşürüldü, temmuzda yükseltildi. Tüm bu hamleler enflasyon rakamlarını düşük göstermek için planlı yapılıyor.”
Toplu Sözleşmeler Gerçek Enflasyona Dayalı Olmalı
Doğruyol, toplu sözleşmelerin öngörülen değil, gerçekleşen enflasyon rakamlarına göre düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Mevcut hesaplamalarla işçi, memur ve emeklinin cebinden para çalındığını ifade etti.
“TÜİK’in güven yitirmiş verileriyle yapılan sözleşmeler gerçekçi değil. Gerçek enflasyon karşısında verilen zamlar sadece rakamsal bir teselli.”
Talepler Net: Ek Zam, Aylık Artış, Sabit Vergi
Sendika Başkanı Doğruyol’un çözüm önerileri ise şöyle:
-
Tüm sabit gelirli çalışanlara acilen ek maaş artışı yapılmalı.
-
Ücret artışları, her ay gerçek enflasyon oranına göre güncellenmeli.
-
Memurların vergi dilimi %10’da sabitlenmeli.
-
Enflasyonun yalnızca ekonomik değil, siyasi güven eksikliği kaynaklı olduğu da kabul edilmeli.
“Bu Enflasyon Halkın Değil, Rakamların Gerçeği”
Ahmet Doğruyol, reel enflasyonun en çok düşük gelirli vatandaşları vurduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“TÜİK’in açıkladığı oranlar değil, vatandaşın pazarda yaşadığı fiyatlar belirleyici olmalı. Gerçek hayatın enflasyonu ile kâğıt üzerindeki rakamlar arasında uçurum var. Bu nedenle hükümet, bir an önce vatandaşın yaşadığı ekonomik koşullara uygun adımlar atmalıdır.”
