Araştırmalar, özellikle acil servis, yoğun bakım ve 112 ekiplerinde çalışan personelin psikolojik olarak kritik seviyede risk altında olduğunu gösteriyor.
Yoğun İş Yükü ve Uzun Nöbetler Tükenmişliği Körüklüyor
Sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğu ağır çalışma temposu nedeniyle yeterince dinlenemiyor. Haftalık fazla mesai, 24 saatlik nöbetler ve kritik birimlerdeki yüksek tempo hem fiziksel hem de zihinsel yıpranmaya neden oluyor. Uzmanlara göre özellikle acil servis ve yoğun bakım gibi birimlerde çalışanların tükenmişliğe yakalanma ihtimali çok daha yüksek.
Sağlıkta Şiddet Psikolojik Yıkımı Derinleştiriyor
Son yıllarda artan sağlıkta şiddet olayları, tükenmişlik sendromunun en güçlü tetikleyicilerinden biri olarak öne çıkıyor. Sözlü tehditler ve fiziki saldırılar, sağlık çalışanlarında güvensizlik duygusunu artırıyor ve motivasyonu ciddi ölçüde düşürüyor.
Birçok sağlık çalışanı şiddet sonrası kaygı bozukluğu, uyku sorunları ve işe karşı isteksizlik yaşadığını dile getiriyor.
Kurumsal Destek Yetersiz: “Yalnız Bırakılıyoruz”
Hastanelerde duygusal ve psikolojik destek mekanizmalarının yeterince yaygın olmaması, çalışanların sorunlarla tek başına mücadele etmek zorunda kalmasına yol açıyor. Uzmanlar bu durumun,
- Yalnızlık hissi,
- Mesleki tatminsizlik,
- İşten ayrılma düşüncesi
gibi sonuçları artırdığını belirtiyor.
Birçok ülkede sağlık personeline özel psikolojik destek birimleri yıllardır aktifken, Türkiye’de bu uygulamanın halen sınırlı olduğu ifade ediliyor.
Çözüm İçin Öneriler: “Destek Olunursa Hem Çalışan Hem Hizmet Kazanır”
Tükenmişlik sendromuyla mücadele için atılması gereken adımlar uzmanlar tarafından şöyle sıralanıyor:
- Nöbet sürelerinin yeniden düzenlenmesi,
- Sağlık çalışanlarına yönelik duygusal destek ve danışmanlık programlarının genişletilmesi,
- Sağlıkta şiddete karşı sıfır tolerans politikası,
- Mesleki gelişim eğitimleri ile motivasyonun artırılması,
- Kliniklerde iş yükünün daha adil dağıtılması.
Sağlık uzmanları, yeterli destek sağlandığında hem çalışan memnuniyetinin hem de verilen hizmetin niteliğinin ciddi oranda yükseldiğini vurguluyor.
