Herhangi bir sınava tabi tutulmadan, tamamen referans sistemiyle üstelik Sağlık Bakanlığı personeli olma şartı dahi aranmadan sözleşme imzalayarak Sağlık Bakanlığı kuruluşlarında idarecilik yapan sözleşmeliler, 663 sayılı KHK’nın 42. maddesi gereğince sözleşmelerinin feshedildiği durumlarda hak ve kariyer kaybı yaşadıklarını dillendiriyor.

Özellikle yeni kurulan ve popülist söylemlerden öteye geçemeyen sendika bütçesinden beslenen siteler aracılığıyla sınavla atanmadıkları unvanlarda kalıcı kadro isteyen mutlu azınlık sağlık camiasını yine şaşırtmadı.

BEDAVA KADRO TALEBİ

En fazla 4 yıl en az 2 yıl süreyle sözleşme imzalayan sağlık yöneticileri, sözleşmelerin zamanından önce feshedilmesi durumunda “Araştırmacı” kadrosuna yükseltilmelerini isteyecek kadar cüretkar oldular.

DENETLEYİN BARİ!

Sahanın beklentisi ise hiç bir kriter gözetmeden, başarı, başarıszılık hedeflenmeden atanan Sözleşmeli Yöneticilerin en azından denetime tabi tutulması.

Çünkü; kurumlarda çalışan personelin ne kurum aidiyeti kaldı, Ne de güveni.

Bakanlık denetlesin bakalım; hastanelerde kimler, nasıl ödeme alıyor?

Nöbet paraları yönetmeliklere uygun mu veriliyor?

Nöbet uygun mu tuturuluyor? Geçici görevlendirmeler gerekli mi? Usulune uygun mu?

İdari izinler gerçekten usulune uygun mu veriliyor?

Soruşturmalar adamına göre mi yoksa mevzuata göre mi yapılıyor?

Nöbet tutmayan personel kriteri karşlılıyor mu?

3 Hastaya 2 hemşire nöbet tutturulup,

Kamu zarara sokuluyor mu?

Bu kadar Müdür, Müdür Yardımcısı, Başhekim, Başhekim Yardımcısı var iken hala  hastanede neden herkes sorumludur?

Nedenler çok? Ama malesef denetleme yok!!