Türk Metal İş Sendikası Genel Başkanı olan aynı zamanda Türk İş’in Genel Sekreterlik görevini yürüten Pevrul Kavlak’tan ilginç TÜİK çıkışı geldi.

Sendikasının Bursa 1 No’lu Şubesinin 4. Olağan Genel Kurulunda konuşan Kavlak, bütün krizlerin bedelini işçilerin ödediğini söyledi.

Kavlak konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“BÜTÜN KRİZLERİN BEDELİNİ BİZ ÖDÜYORUZ”

İşçi sınıfının bedel ödeyen kesim olduğunu dile getiren Kavlak, “İhracat rekorları kırarak, tüm zorluklara katlanarak, fedakarlığın en büyüğünü yaparak, hatta canımız pahasına ölümüne çalışarak, bu iktisat için, daha da önemlisi, bu ülke için elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Ancak değerli arkadaşlarım, biz ne yaparsak yapalım, tüm krizlerin, savaşların, darboğazların bedelini gene biz ödüyoruz” dedi.

“YÜZÜMÜZÜN AKIYLA ÇIKTIK”

Yapılan sözleşmelerle sendika üyelerinin refah seviyesini artırdıklarını belirten Kavlak, “Biz, nedeni olmadığımız bir sorunun, mağduru olmak istemiyoruz. Ama maalesef nedeni olmadığımız sorunların hep mağduru oluyoruz. Oysa biz, tüm bu krizlerin ardından imzaladığımız sözleşmelerde başarılı olduk. Yüzümüzün akıyla çıktık. Özellikle de son yıllardaki küme toplu sözleşmeleriyle tarih yazdık. 2017’de yüzyılın sözleşmesini imzaladık. Sözleşmeye otururken ilk 6 aylık enflasyon yüzde 3,2 idi. Biz yüzde 38,28 talep ettik. Pazarlık sonucu, ilk 6 ay için yüzde 24,63 aldık. Çıtayı öyle bir yere koyduk ki, öyle bir sözleşme yaptık ki, dosta düşmana parmak ısırttık. Bize saldırmayı alışkanlık haline getirenler bile sus pus oldular. Tek sözcük edemediler ifadelerini kullandı.

“TÜİK’İN RAKAMLARINA KİMSE İNANMIYOR”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilerin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Kavlak, “TÜİK’ten, büyüme rakamlarından söz ettim. TÜİK öbür rakamlar da açıklıyor, biliyorsunuz. Mesela, enflasyon rakamlarını açıklıyor ve işin ilginç yanı, enflasyonu öyle bir harcama paketi üzerinden açıklıyor ki; bu paketin bizimle, yani işçilerle hiçbir ilgisi yok. Oysa biz diyoruz ki; emekçilerin mecbur harcamalarına bakın. Temel tüketim ürünlerine, kiraya, ekmeğe, gıdaya, okul masraflarına, ulaşıma bakın. Bakın da görün gerçek enflasyonu. Bakın da görün ömür pahalılığını. Bakın da görün insanların sıkıntılarını. Bunları görün. Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz Bizimle alay mı ediyorsunuz Bu ülkede, iğneden ipliğe temel gıda maddelerinden enerjiye, her şeyin fiyatı üçe hatta dörde katlanmışken, ocak ayından bu güne, yani neredeyse son bir yılda, tabii gaza yüzde 264, elektriğe yüzde 184, benzine yüzde 312 zam gelmişken. Başta ekmek olmak üzere tüm gıda ürünlerinin fiyatları artmışken, siz hangi enflasyondan söz ediyorsunuz. Sizin o rakamlarınıza hiç kimse inanmıyor. Biz hiç inanmıyoruz. Vallahi de inanmıyoruz, billahi de inanmıyoruz. Buradan ilan ediyorum. İşte 2023 sözleşmesi geliyor. Ben artık TÜİK rakamlarıyla masaya oturmam. O rakamlarla pazarlık yapmam” diye konuştu.