Kısa adı KİK olan Kurum İdari Kurulu Toplantısı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun 22. maddesi ve Kamu Personeli Danışma Kurulu ve Kurum İdari Kurullarının Teşkili, Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik gereğince bugün Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesinde yapıldı.

Sağlık Bakanlığı adına Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet Koca'nın katıldığı, yetkili sendika olarak da Sağlık Sen Genel Başkanının katıldığı 2022 Güz Dönemi Kik Toplantısı Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesinde yapıldı.

İlk toplantı bu yıl Nisan ayında yapılmış, Sağlık Bakanlığınca yurtdışına yapılacak görevlendirmelerde sınav vb. objektif kriterlerin uygulanması ele alınmış ancak bugüne kadar herhangi bir gelişme yaşanmıştır.

Diğer taraftan Nisan ayındaki toplantıda icap nöbet ücretleri ile ilgili yaşanan sıkıntı dile getirilmiş, bu konuda da uzman hekim dışındaki Sağlık Bakanlığı’na bağlı görev yapan personele herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır.

Kısaca mevzuat gereği yapılmak zorunda kalınan toplantı, prosedür olmaktan öteye geçmemekte, toplantı sonucu tutulan talepler toplantı tutanağında kalmaktan öteye geçmemektedir.

Bugünkü KİK toplantısında ise; Sağlık Bakanlığının ağustos ayında çıkardığı ek ödeme Yönetmeliği değişikliğine yönelik itirazlar dile getirilerek, mevcut düzenlemenin kapsayıcı olmaması ve çalışanların önemli bir kesiminin gözardı edilmiş olması nedeniyle çalışma barışının bozulduğu ve büyük bir memnuniyetsizlik yarattığı ifade edildi.

“Aile Sağlığı Çalışanlarının Ücretlerinde Gerçekçi Bir İyileştirme Yapılmalı”

Aile hekimliği sisteminin sağlıkta dönüşümün en önemli ayağını oluşturduğu ifade edilen toplatıda, “Aile sağlığı çalışanlarına reva görülen destek ve teşvik ödemeleri, sağlık çalışanlarının alması gereken ücret düzeyinin çok altında kalmıştır. Dolayısıyla bu durum aile sağlığı çalışanlarının ciddi bir ücret kaybına neden olmaktadır. Bu da aile hekimliği sisteminden büyük bir kaçışa neden olacaktır. Bu nedenlerle aile sağlığı çalışanlarının ücretlerinde gerçekçi bir iyileştirmenin yapılması çok büyük bir önem arz etmektedir” denildi.

“Taşrada Görev Yapan Eczacıların Beklentileri Karşılanmalıdır”

Kamu eczacılarının sorunlarını da KİK toplantısında gündeme getirilirken, “Eczacılık önemli bir meslektir ve dolayısıyla hak ettikleri değer verilmelidir. Bu bağlamda Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş olan TİTCK’ta çalışmakta olan eczacılara ön görülen ücretlerin taşrada görev yapan eczacılara da verilmesi hakkaniyet açısından önemlidir” denildi.

“Tavan Ek Ödeme Çıkmazına Son Verilmeli”

Genel idari hizmetler ve yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan sağlık çalışanlarının temel ücretlerinde artış yapılması gerektiği de ifade edilerek, genel idari hizmetler sınıfı ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının sağlık teşkilatının içerisinde en az ücret alan kesimi oluşturduğuna dikkat çekildi.

“Ek ödemelere yapılan düzenlemelerden neredeyse hiç faydalanamıyor olmalarının büyük bir eksiklik olduğu, yapılacak olan düzenlemelerde genel idari hizmetler ve yardımcı hizmetler sınıfında görev yapanların tavan ek ödeme çıkmazına mutlaka son verilmesi gerektiği vurgulandı.

“Bakanlık Merkez Teşkilatı ve Taşra Teşkilatı Ücretlerinde Denge Sağlanmalıdır”

Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatı ile bağlı kurum ve kuruluşlarda görev yapan sağlık çalışanlarının üvey evlat muamelesi gördükleri ifade edilerek, “Bakanlık merkez teşkilatında çalışanlar tüm Türkiye’ye hizmet vermekte ve belirlenen temel politikaların uygulayıcısı konumundadır. Sağlık çalışanlarının ekonomik, özlük ve sosyal haklarının uygulayıcısı olan merkez ve merkeze bağlı kuruluşlarda çalışanlar adeta cezalandırılmaktadır. Yapılan düzenlemelerde merkez ve taşra teşkilatı uyumunun bozulmamasına dikkat edilmelidir. Bakanlık merkez teşkilatında geçici görevle çalışanlar bir kısım toplu sözleşme haklarından faydalanmakta ancak kadrosu Bakanlık merkez teşkilatında olanlar faydalanamamaktadır. Düzenlemeler yapılırken çalışanlara bütüncül bir bakış açısıyla bakılmalıdır. Bir tarafı yaparken diğer tarafı yıkmak olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatı ve taşra teşkilatı arasında ücret dengesi sağlanmalıdır” ifadesini kullanıldı.

“Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavlarının Takvimi Belirlenmeli”

Nisan ayında yapılan KİK Toplantısında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavlarının 2023’ün ilk çeyreğinde yapılması konusunda mutabakata vardıkları hatırlatılarak “Bu konuda hem tarihin ilan edilmesi hem de ilan edilecek olan kadroların olabilecek en üst düzeyde belirlenmesi yerinde bir karar olacaktır. İlanın bir an önce yapılması, sınava girecek olanların yeteri düzeyde çalışabilmeleri için önemli bir adım olacaktır. Ayrıca sınavda sorulan soruların mahiyeti çok önemlidir. Sınavda sorulan soruların zor olması nedeniyle ilan edilen kadro sayısından daha az aday başarılı olabilmektedir. Bu nedenle hem kamunun ihtiyacı görülememekte hem de çalışanlar kayba uğramaktadır. Sınavların amacı bilgi düzeyini tespit etmek değil atanacakların sıralamasını belirlemek olmalıdır" değerlendirmesinde bulunuldu.

“Promosyon Süreci Bir An Önce Tamamlanmalı”

Sağlık Bakanlığı tarafından bankalarla yapılmakta olan banka maaş promosyonu görüşmelerinin çalışanlar tarafından büyük bir dikkatle takip edildiğini dile getirilerek, “İllerde yapılmış olan banka maaş promosyonu anlaşmaları daha üzerinden bir yıl bile geçmeden anlamını yitirmiştir. Son dönemde yaşanan ekonomik türbülanslar nedeniyle banka maaş promosyonlarının güncellenmesi zaruri hale gelmiştir. Tüm bu süreçler yaşanırken çalışanların ücretlerinde önemli artışlar yapılmış olması ve bankaların bu değişen ekonomik veriler üzerinden değerlendirmeler yaptıklarında çok daha gerçekçi ve yüksek rakamlara anlaşmalar yapılmaktadır. Bakanlığın banka maaş promosyonu konusunda üstlenmiş olduğu rol çok önemlidir. Beklentileri karşılayacak bir anlaşmanın yapılması sağlık çalışanları tarafından memnuniyetle karşılanacaktır” denildi.

“Üst Mahkeme Kararıyla Kadroya Geçişleri İptal Edilen 4b’lilerin Mazeret Tayinleri Bozulmasın”

Yerel mahkeme kararıyla kadroya geçirilen ancak daha sonra üst mahkeme kararıyla kadroya geçişleri iptal edilen 4b süresiz sözleşmeli çalışanların, kadroya geçtikleri süre zarfında mazerete dayalı olarak gerçekleştirdikleri iller arası tayinlerinin bozulmaması gerektiği söylenerek, “Aile mefhumu bizim en önemli değerimizdir. Bu durum ailelerin dağılmasına sebep olmaktadır. Bu uygulamada Bakanlık sorumluluk almaktan kaçmamalıdır. Bu durum karşısında cezalandırılan sadece eşler olmayacaktır, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın da mağdur olacağı bilinmelidir. Meseleye bakarken bu durumların da göz önünde tutulması gerekmektedir” şeklinde konuşuldu.

“Sağlık Evi Projesi Hayata Geçirilmeli”

Sağlık çalışanları için Sağlık Bakanlığı’nın ‘Sağlık Evi’ projesinin hayata geçirilmesinin önemine vurgu yapılarak, “Milli Eğitim Bakanlığı’ndan sonra kamu kurum ve kuruluşları içerisinde en çok çalışan nüfusu Sağlık Bakanlığındadır. Sağlık çalışanlarının çok yoğun çalışma koşullarına sahip olduğu ve aynı zamanda da kamu çalışanları içerisinde en uzun süre çalışan meslek mensupları oldukları unutulmamalıdır. Sağlık çalışanlarının şehirler arası seyahatlerde ve senelik izinlerinde tatillerini yapabilecekleri ‘Sağlık Evi’ projesi tıpkı öğretmen evleri gibi uygulamaya alınmalıdır. Bu bir sosyal hizmet olduğu gibi aynı zamanda çalışanların kurumsal aidiyetlerini güçlendirecek önemli bir hizmet olacaktır” ifadeleri kullanıldı.

“Sağlık Çalışanları Kamu Misafirhanelerinden İndirimli Yararlansın”

Geçici görevlendirme ile il dışına çıkan sağlık çalışanlarının konaklama nedeniyle maddi kayıplar yaşadığı vurgulanarak, “Sağlık çalışanlarına verilen konaklama ücreti ile kaldığı otel veya misafirhanenin ücreti arasında oluşan fark, sağlık çalışanının cebinden çıkmaktadır. Bu durum sağlık çalışanlarının geçici görevlendirmelere olumsuz bakmalarına sebep olmaktadır. Geçici görevlendirmeler bir görev olmaktan çıkıp maddi karşılığı olan bir cezaya dönüşmüş durumdadır" denildi.

Öğretmenlerin öğretmenevlerinden yüzde 50 indirimli yararlandığını dile getirilirken, önceden Sağlık Bakanlığı ile MEB arasında da benzer bir protokol olduğunu ve bu protokolün yenilenerek sağlık çalışanlarının da öğretmenevlerinden indirimli yararlanması gerektiği ifade edildi.

“Aile Bütünlüğünün Önündeki Engeller Kaldırılmalıdır”

Sağlık Bakanlığı’nın kurumlar arası nakil kurası açmasını Bakanlık yetkililerinden talep edilerek, “Eşleri mecburi atamaya tabi olan hakim, savcı, asker, polis ve sözleşmeli statüde çalışanların aile birliğinin sağlanması gerekmektedir. Bu nedenle uzun yıllardır bir birimden ayrı yaşamak zorunda kalan aileler var. Kişiler eşi işe işi arasında tercih etmeye mecbur bırakılmamalıdır. Aile bütünlüğünün sağlanabilmesi için kurumlar arası geçişin önündeki kadro sınırlaması engeli kaldırılmalıdır” denildi.

“Tıbbi Malpraktise İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Uygulamasına Son Verilsin”

Yeni Tıbbi Malpraktis Yasası ve buna bağlı olarak yayınlanan yönetmeliğe istinaden ‘Tıbbi Malpraktise İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ uygulamasına son verilmesi teklif edilerek, “Tıbbi Malpraktise ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortası yeniden değerlendirilmeli. Sigorta şirketlerine ödenmekte olan ücretlerin yarısının hekimler diğer yarısının ise kurumların döner sermaye bütçesinden ödenmesi uygulamasına son verilerek hem hekimlerin hem de döner sermayenin yükü hafifletilmelidir” diye konuşuldu.