Türkiye Kamusen Ordu İl Temsilcisi ve Türk Sağlık Sen Ordu Şubesi Başkanı Fatih Galender Zengin yaptığı açıklamada; “Salgına karşı kahramanca mücadele verip, Türkiye’nin dört bir yanında tüm zorlu koşullara rağmen şifa dağıtan sağlık çalışanlarının bu hizmetinin karşılığı bir değerle asla ölçülemez.” dedi.

“Tek ödeme yapılmalı”

Döner sermayenin 5-10 TL gibi trajikomik rakamlara kadar düştüğünü aktaran Zengin, sözlerine şöyle devam etti;

“Bu konuda herkes hem fikirken mesele sağlık çalışanının hakkı ve emeği olduğunda sıfır döner sermaye ödemesi gibi garabetlerin ortada durması da asla kabul edilemez. Bugün sağlık çalışanları nerede hizmet veriyorsa versin ister filyasyon, ister covid  servisi veya poliklinik döner sermayeye bakıldığında hep hüsran ve kocaman bir sıfır görmektedir. Biz bu durumun düzeltilmesi adına var gücümüzle mücadele ediyoruz.  Buradan kamu idaresine, yetkililere bir kez daha sesleniyorum: Döner sermaye sistemi çalışan odaklı olarak baştan aşağı yeniden revize edilmelidir. Sağlık çalışanları sıfır döner sermaye, 5-10 TL gibi trajikomik ödemelere mahkum edilmekten kurtarılmalıdır.  Adı tavandan olan ek ödeme yerine maaşa zam şeklinde bir tek ödeme mutlaka yapılmalıdır. Adaletsizlik, haksızlık ortadan kaldırılmalıdır.”

“Üyelere baskı var”

‘Biz kamuda ehliyet ve liyakat hakim kılınmalı dedikçe, Ordu da ısrarla birilerini adamı, birilerinin yakını olma tek kriter olarak işlemeye devam ediyor’ diyen Fatih Zengin, ‘Özellikle Malum-Sen’le bağı olan, yandaşlık hukukuna sahip şahıslara makam ve mevkiler veriliyor. Onlarda makam koltuklarında sendikacılık yaparak açıkça suç işliyorlar.  Çalışanlara baskı kurup, üyelerimizi istifayla zorlama, malum sen’den kendi rızası ile istifa etmek isteyenleri uyarma gibi ne kadar çirkin iş ve işlem varsa kalkışıyorlar.’ diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü; “Şimdi soruyorum,  bu yöneticilerin işi Ordu’da sağlık hizmetlerini yürütmek, salgınla mücadele etmek midir ? Yoksa malum sen’e üye kazandırmak mıdır?

Bu kurumlar devletin midir Yoksa bu şahısların tapulu malımı dır ki bu yapılanlar görmezden gelinmektedir? Sendikal baskı suç olduğu halde bu kişiler bu cüreti nereden buluyorlar ki bu işleri pervasızca yapabiliyorlar. Biz hak edenin hakkıyla bir yerlere gelmesine, kimsenin hakkının yenmemesini isteriz. Bunun içinde mücadele ederiz.  Türkiye sadece birilerinin adamı olanlardan çok çekti, Devlete ve millete sadakat yerine ipi birilerinin elinde olanlar yüzünden daha dün devlet çökertilmek istendi. Vatandaşlarımız şehit edildi.   Görülüyor ki birilerin yaşananları unutuyor veya unutturmak gayesinde. Kamuda birlik ve beraberliği bozmak adına ellerinden geleni yapmaya devam ediyorlar. Kamuya olan güveni azaltıp, kurumları çalışamaz bir yer haline getirip, çalışanları bezdirmek gibi bir gayretleri var.  Ama bilsinler ki bu düzene geçit vermeyeceğiz. Birileri kulağının üstüne yatsa da hakkı ve hakikati dile getirip  yapılanlara kamuoyuna açıklamaya devam edeceğiz.  Meydanın  ne yancıya ne yandaşa ne de yağcılara bırakacağız.

‘Ordu Devlet hastanesi bir sendikanın adete aile şirketi gibi yönetilmektedir’ diyen Zengin; şunları kaydetti; “Sendika başkanın eşi hasta bakım hizmetleri müdürlüğü yapmakta asli görevini bırakmış yardımcıları dahil olmak üzere servis sorumluları ve süpervizör hemşireler hastaneyi birim birim gezerek sendikaya üye yapma peşine düşmüşler. Birimlerde yandaş üye olanlar korunmakta sendikaya üye olmayanlar servis değişikliği ve yer değişikliği ile tehdit edilmekte Türk sağlık sen sendikamızdan istifaya zorlamaktadırlar. Hastane temsilcimiz hemşire hanım pandemi bahane edilerek pandemi hastanesi olarak kullanılan fizik tedavi hastanesine  3 aydır geçici göreve gönderilmiş sendikal çalışma yapmasını engellemek  için görev yeri olan devlet hastanesine  4688 sayılı sendikalar yasasında temsilcinın görev yeri değiştirilmez denmesine rağmen hukuka uymayarak dönüşüne müsaade etmemektedirler. Laboratuvar da sendikalarına üye olmayan çalışanlarımızı uyduruk bahanelerle iş barışını bozuyorsunuz ayakkasının tozunu iş yerinde temizliyor.sendikanın pasta kesmesine etik değil dedi diye  komik soruşturmalarla üyelerimizin yer değişikliği baskı mobing uygulamaktadırlar. Birim sorumlularının çekmecelerinde görevleri olmadıkları sendika üye formu ve istifa formları bulunmaktadır.

“Çalışma barışını  bozdunuz”

Zengin; “Hastane personelin sigara içtiği yerde kendisini tanımamalarına kızarak askeri ücret alan temizlik personeline ve iki hemşireye hem disiplin soruşturması açıp ceza veren ve yetmedi bir de 169 TL para cezası kesen kişiye sesleniyoruz. Önce odanızdan  çıkınız  sahada dolaşınız covid olacağım diye odanızdan çıkıp sahayı gezmez iseniz çalışanın tabi ki sizi tanımaz. Başhekim bu covid döneminde canla başla çalışan personelinine kendini tanımamasına kızdığından dolayı ceza vermekten hoşlanan bir kişi nasıl başhekimlik yapabilir. Doktorların nöbette kullandıkları yataklar kırık defalarca dilekçe verdiler. Bunları almıyan bir başhekime ne diyelim. Doktorların bel ağrısından çalışamaz hale geldikleri ortada.  Sendika başkanın eşi Hasta bakım hizmetleri müdürü  hastane içerisinde çalışan personel arası ayrımcılık yapıyorsunuz.Kendine yandaş olanları covidden uzak yerlerde çalıştırıyorsun. Ayda bir rotasyon ile çalışan personel düzenini niye bozarak bazı çalışanlarını üst üste covidli alana gönderdiniz ve çalışma barışını  bozdunuz. Ameliyathane anestezi teknikerlerinin görev tanımları dışında çalıştırmaya çalışmak ne demek. Hem çalışanları hem de hastaları mı mağdur edeceksin. İnsanların eğitimini almadığı yerlerde hasta tedavisinde kullanmaya zorlayarak hasta mağduriyeti mi oluşturmaya çalışıyorsun. Hastanede bir tane bile adam gibi doktor dinlenme odası yok. Defalarca size iletilmesine rağmen bir adım atmadınız Göstermelik 3 kişinin anca sığacağı küçücük bir nöbet odasını doktor dinlenme odası olarak göstermek hiç hoş değil. Yandaşlarının sağlık raporlarını kabul edip anlaşamadığın kişilerin sağlık raporlarını 1 gün de olsa fenne usule uygunluk için hakem hastaneye göndermek ile insanları bezdirdiğini mi sanıyorsunuz. Sayın başhekim kimse hakem hastaneye gitmekten bezmiyor merak etme.

“Hesabını hukuk içinde soracağız”

Sizlerin bu baskıcı tutumun ve insanların isyanı  bayan doktor arkadaşımızı odanıza çağırıp ayarlamanız nedeni ile hastanede doktor kalmadı. Son 6 ayda onlarca kıymetli doktor tayin isteyip gitti ve gitmekte.  ordu halkına ordu devlet hastanesine ne olmuş umrunuzda değil olmayacak.  Döner sermaye toplantısı yapmadan imza alarak döner dağıtıldığı doğrumudur.Doğrusu ise evrakta sahteciliğe girer Biz Ordu’da bu yaşananları, yandaşlık tezgahını ve sendikal baskı olmak üzere işlenen suçları ilgili yerlere götüreceğiz. Devletin tüm kademelerine ileteceğiz. Kimsenin yanına yaptığını yanına kar bırakmayacağız. Hesabını hukuk içinde soracağız.

Buradan ordu sağlığını yöneten kamu idarecilerine açıkça bir çağrı daha yapıyorum. Gelin, gereğini yapın. Bu işlerle uğraşanları kamu yöneticiliğinden alın.  Adaleti tesis edin, çalışana güven verin.” dedi.