Devasa ve komplike yapılar olduğu literatüre giren sağlık sektöründe yönetici olmaya kendini aday görenlerin listesi bugünlerde hayli uzamış durumda.

Üstelik sağlıkta yöneticilik yapmaya talip olanlar sadece Bakanlık personeli de değil. Hayatında memuriyet yapmamış olanlar ya da başka kamu kurumunda çalışıp da hastaneye hastalığı dışında gelmemiş olanlar bile bugünlerde sağlıkta yönetici kadrolarına gözlerini dikmiş durumdalar.

Nasıl olur? diye sormaya gerek yok sanırım. Çünkü sınav yok, başarısızlık durumunda hesap verme yok.

ÖĞRETMENİN HASTANE MÜDÜR YARDIMCILIĞINDA NE İŞİ VAR?

Öğretmen olmuşsun, Fakülte bitirmişsin, bir gün evinde otururken torpille Ankara’nın göbeğindeki bir hastaneye hooop müdür yardımcısı olmuşsun. Üstelik 10 yıldır da hastane tabelası değişsede koltuğunun birşekilde değişmemesini sağlayarak. Hal böyle olunca bu ve benzeri birçok örneğe imza atan Sağlık Bakanlığı, birçok torpillinin iştahını kabartmasına müsaade etdiyor.

Görevini layıkıyla yapan, adalet terazisinden şaşmayan, gece yastığa başını koyduğunda huzurla uyuyabilen sağlık yöneticilerine tabii ki sözümüz yok. Ancak çoğunlukta bulunan sağlık yöneticilerine her zaman olduğu gibi yine dokunmaya devam edeceğiz.

Kendine ait odanda, kapında sekreter, idare girişinin önünde hastalar girmesin diye özel güvenlik görevlisi, bir şekilde içeri giren hasta yakını için personele ağır sözler.. Yada kapında seninle görüşmek isteyen personel şikayeti dinlememek için Çay Ocağındaki personeli daha önce tembihleyerek hemen şef veya sorumlularına haber uçurtup, personeli odadan kovarcasına çıkartmak..

Emsali kadroda bulunan yöneticilerin çok üstünde maaş + ek ödeme alan sözleşmeli yöneticiler ve oturdukları kadrolar bugünlerde yine gündemde.

Birçok ilimizde sözleşmeli yöneticilerin sözleşme dönemlerinin sonuna gelinmiş olması nedeniyle kulisler hızlanmış durumda.

SIZLANMAYIN, 2 SATIR DİLEKÇE İLE İSTİFA EDİVERİN!

Adeta herkes referans merkezleri ile iletişim halinde, potansiyeli olan personelin ya da aday olması riski olan personelle ilgili gerekli çalışmalar tamamlanmış durumda. Ama sorsan “kendi kadromdaki kişiden daha az kazanıyorum, bu iş yapılmaz, bu paraya bu kadar çalışılır” diyenleri önceki yazımızda da belirttiğimiz üzere yapacağın iş iki satır istifa dilekçesine bakar diyoruz.

Sözleşmeli yöneticilik için açılsın müracaatlar, bakılsın ve görülsün. Bu kadrolara talip olanlar var mı yok mu? Ve yine defaaatle istemediğinizi her ortamda söylediğiniz bu makamlara sizler talip olacak mısınız? olmayacak mısınız?

Sözleşmeli yöneticilik yapanlar, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan emsali yöneticilerden fazla ücret almıyor olsalar, kendi istekleri ile geldikleri bu makamlarda sızlanmaları belki normal karşılanabilir.

Müracaatı olmayan, sınavı yapılmayan, kimin neye göre atandığı asla belli olmayan böyle bir sistemde birde utanmadan “devlet sizsiz yapamazmış” gibi davranmaktan vazgeçin.

Arkadaşlar, sizsiz de olur, hatta bal gibi olur. Belki sistem değişir, müracaatlar alınır, sınav yapılır ve kanun nizam bile bakanlık mevzuatından haberdar olan kişiler o makamlara gelir ise emin olun onlar sizler gibi bu kadar serzenişte bulunmazlar.