Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı olarak görev yapan Selma Atabey’in de içinde bulunduğu 8 sendika yöneticisi hakkında açılan dava sonuçlandı.

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde 2. duruşması dün yapılan davada, mahkeme Selma Atabey için tutuklama kararı verirken Gönül Erden’in tutukluluk halinin devamına karar verildi. Dava 3 Ekim tarihine ertelendi.

Mazeretli olduğu için dünkü duruşmaya katılmayan Selma Atabey, hakkında verilen bu kararın ardından tutuklanarak cezaevine konuldu.

"Süreç bizzat kasıtlı olarak uzatılmış ve tedbir amaçlı olması gereken tutuklama cezalandırmaya dönüştürülmüştür"

SES, Atabey’in tutuklanmasına ilişkin bugün yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

İlk duruşmada mahkemeye getirileceği söylenen tanıklar bu mahkemeye de getirilmemiştir. Tanıklar mahkemeye getirilmediği için tutuklu yargılanan eski Eş Genel Başkanımız Gönül Erden hakkında tanık dinlenmesi olmadığı için ‘tutukluluğuna devam’ denilmiştir. Süreç bizzat kasıtlı olarak uzatılmış ve tedbir amaçlı olması gereken tutuklama cezalandırmaya dönüştürülmüştür. İlk mahkemede adli kontrol durumu artırılan Eş Genel Başkanımız Selma Atabey’in ise bu duruşmada tutuklanmasına karar verilmiştir.

SES tarihi, emekçilerin ve toplumun sağlık hakkı mücadelesi tarihidir. Bu davayla sağlık hakkı, sendikal haklar ve kadın mücadelesi yargılanmak istenmektedir. Salgın döneminde hakları verilmeyen sağlık emekçileri için aktif mücadele eden sendikamızın faaliyetlerinin dava konusu yapılmasını kabul etmiyoruz. İktidarın yapması gereken, salgınla mücadele etmektir, sağlık emekçilerinin haklarını vermektir. Hak mücadelesi veren emek örgütlerini yıpratma çabası sonuç vermeyecektir. Yüzlerce sağlık emekçisinin ve binlerce insanın yaşamına mal olan pandeminin kötü yönetildiğini, bu ölümlerin alınmayan tedbirler nedeni ile olduğunu, her bir ölümün vebalinin siyasi iktidarın üstünde olduğunu bizler anlattıkça sendikamızı kriminalize etmeye, toplumda ve emekçiler içinde itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Biz biliyoruz ki bu davada bu yönelimin bir parçasıdır.

Asılsız iddialarla yıpratılmaya çalışılan sendikamız, dün olduğu gibi bugün de sağlık emekçilerinin hak ve hukuk mücadelesini ısrarlı bir şekilde sürdürmeye devam edecektir. Tutuklu eski ve yeni eş başkanlarımız serbest kalıncaya kadar da arkadaşlarımıza özgürlük taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz.