Sağlık Bakanlığındaki Sendikalar Arası Yetki Tespiti Davasında Mahkeme Karar Verdi haberimizi okumak için tıklayınız.

Yapılan açıklamada;

DEĞERLİ SAĞLIK İŞÇİLERİ, 

Bildiğiniz gibi Sağlık Bakanlığı ve bağlı işyerlerinde çalışan eski kadrolu işçiler adına yapılacak olan Kamu Toplu İş Sözleşmesi için yapılan yetki başvurusu neticesinde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Hak-İş’e bağlı Öz Sağlık-İş Sendikasına verdiği 14.12.2018 tarihli çoğunluk tespiti başvurusuna karşı 6356 Sayılı Kanunun 43. Maddesine göre, verilen yetki tespitinin iptali için Ankara 24. İş Mahkemesinin 2018/545 esas sayılı dosyasıyla açtığımız itiraz davası 25.4.2019 tarihinde sonuçlanmış ve malum sendikaya verilen çoğunluk tespitinin iptaline ve Sendikamızın çoğunlukta olduğu tespitine karar verilmiştir.

İtiraz gerekçemiz, bakanlığın sendikamıza verdiği yazılı cevabında ve mahkeme kararında açıkça yazıldığı gibi 696 Sayılı KHK ile kadroya geçen işçilerin yapılacak olan toplu iş sözleşmesinden 31.10.2020 tarihine kadar yararlanamayacakları belirtildiğinden eğer bu işçiler toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmayacaklar ise o zaman yetki tespiti sayısında da dikkate alınmamalarını ve sözleşmeden yararlanamayacak işçi kardeşlerimizin sırf bir sendikanın çoğunluk alabilmesi için kullanılmalarını önlemek ve sadece bakanlığın yazısına göre sözleşmenin uygulanacağı bildirilen eski kadrolu işçilerin sayısının dikkate alınması yönünde olmuştur. 

İş Mahkemesinde yapılan yargılama ve alınan bilirkişi heyeti raporuna göre yerel mahkemenin sendikamız lehine verdiği karara karşı davayı kaybeden malum sendikanın itirazı neticesinde Ankara BAM 9. Hukuk Dairesinin 2019/2362 Esas sayılı kararı ile Ankara 24. İş mahkemesinin kararı kaldırmış ve davanın reddine karar vermiştir.

Ankara BAM 9. Hukuk Dairesinin (İstinaf Mahkemesinin) kararının içeriğinde de açıkça belirtildiği gibi 696 Sayılı KHK ile kadroya geçen işçi kardeşlerimizin toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, ancak çoğunluk tespitinde dikkate alınacağı gibi kanuna aykırı ve çelişkili gerekçeler bulunmaktadır. Malum sendikanın henüz kesinleşmemiş ve kararın sonundaki Yargıtay’ a temyiz yolunun açık olduğu belirtilmesine rağmen yetki tespitini sendikalarının aldığını ve yazdıkları yazı içeriğinde 696 Sayılı KHK ile kadroya geçen kardeşlerimizin toplu iş sözleşmesinden yararlanmaması için dava açılmış gibi seviyesiz ve gayri ahlaki algı operasyonuyla işçimizin aklıyla alay etmeye devam etmeleri, önceki yazı ve beyanlarına bakılırsa çok da şaşırtıcı değildir.

Bakanlığın yetki tespitine yine kanun gereği Sendikamızın itiraz etme hakkı olduğu gibi, iş mahkemesinin sendikamız lehine verdiği karara karşı de malum sendikanın itiraz etme hakkı vardı. İstinaf mahkemesinin kararına karşı da, kararın sonunda yazıldığı şekliyle sendikamızın Yargıtay nezdinde temyiz etme hakkı bulunmaktadır. 

DEĞERLİ İŞÇİ KARDEŞİM,

İstinaf mahkemesinin kararı kesin karar olmayıp yukarıda belirtildiği gibi bu karara karşı sendikamız tarafından kararın tebliğinden itibaren süresi içerisinde itiraz edilecektir. Son kararı Yargıtay verecektir. Çoğunluk tespiti mevcut yasalarımıza göre 4 ayaklı bir denetimden sonucu kesinleşmektedir. Bakanlığın verdiği yetki tespitine karşı iş mahkemesinde dava açılabilir, iş mahkemesinin kararına karşı istinaf mahkemesine taraflarca itiraz edilebilir, istinaf mahkemesinin kararına karşı da Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılabilir. Bu aşamalar tamamlandıktan sonra yetkiyi alan sendika bakanlıktan son yetki belgesini alarak toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başlayabilir.

İş Mahkemesinin verdiği kararın kesin olmadığını ve itiraz edilebileceğini belirterek henüz yetki belgesi alınmadığını her platformda belirtmemize rağmen aynı duyarlılığı ve aynı saygıyı, aynı kanuna riayet etmeyi malum sendikadan da beklemek tüm işçi kardeşlerimizin hakkıdır. Bakanlıktan yetki tespiti çıktığı zaman nasıl algı operasyonuyla işçimizi kandırmaya çalışan o sendika, İş mahkemesi kararından sonra ise ortadan kaybolup istinaf mahkemesi kararı lehine çıkınca da sanki kesin yetki alınmış gibi seviyesiz beyanatlarıyla yine işçi kardeşimize umut tacirliği yaparak nasıl bir sendika, nasıl bir anlayış nasıl işçi iradesine kelepçe vuran bir tutum içinde olduğunu bir kez daha göstermiştir. 

En son kararı verecek olan Yargıtay’ dan çıkacak kararı kazansak da kaybetsek de paylaşarak işçimize doğru bilgiyi vermeye devam edeceğiz. Şu anda ortada yapılacak veya başlanacak bir toplu iş sözleşmesi yoktur. Karar kesinleşmemiştir. Endişeye ve yalanlara itibar ederek sendika değiştirmeye gerek bulunmamaktadır. 

Sendikamız bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da işçi kardeşlerimizi kandırmadan, umut tacirliği yapmadan, yalan söylemeden, 1961 yılından beri sürdürdüğü itibarını korumaya devam edecektir. 
Takdir siz değerli işçilerimizindir. 

Saygılarımızla arz ederiz…

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Yönetim Kurulu

Editör: Haber Merkezi