Olayın ayrıntılarını yazmadan önce kanun ne diyor önce ona bakalım.

Anayasamızın 2.Maddesi Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir demektedir. 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5. Maddesine dayanarak çıkarılan SAĞLIK BAKANLIĞINA BAĞLI SAĞLIK TESİSLERİNDE GÖREVLİ PERSONELE EK ÖDEME YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİĞİNİN Döner sermaye komisyonunun çalışma usul ve esasları MADDE 7 – (1) Komisyonun başkanı başhekim/koordinatör başhekimdir. Komisyon, başkanın daveti üzerine önceden belirlenmiş toplantı gündemine göre her ayın ilk haftası içinde, üye sayısının en az 2/3 çoğunluğu ile toplanır ve katılanların oy çokluğu ile karar alır demektedir.

İddiaya göre Ordu Devlet Hastanesi Başhekimi Atilla Gürgen Haziran dönemi için çalışanlara döner sermaye dağıtmama kararı alıyor. Bu kararı döner sermaye komisyonu alabileceği yukarıda yazan yönetmelik maddesinde açıkça belirtiliyor. Ancak Mustafa Adıgüzel’in iddiasına göre Başhekim Atilla Gürgen pandemi koşullarını bahane ederek komisyonu toplamıyor toplanmış gibi yaparak kendi başına bir karar alıyor. Haziran dönerinin dağıtılmaması yönündeki kendi kararını uygulamak için de bazı üyelerinin çalışanların arasında yapılan demokratik seçim ile belirlendiği döner sermaye komisyonunu yönetmeliğin açıkça emrine rağmen toplamadan sanki komisyon toplanıp istişare edildikten sonra karar alınmış gibi komisyon karar tutanağını sekreteryaya yazdırıyor. Bu kararı da komisyon üyelerine imzalamaları için elden sekreter ile gönderiyor. Olay bundan sonra patlak veriyor. Bazı Komisyon üyeleri karara itiraz ederek imzalamıyor. Ancak başhekim bu itirazlara hiç kulak asmadan haziranda çalışanlara döner dağıtmıyor. İddiaya göre çalışanlara döner dağıtmayan başhekim bu paralar ile firmalara borç ödemesi yapıyor.

Esas tirajı komik olay Mustafa Adıgüzel’in iddiasına bundan sonra gerçekleşiyor. Olay bir şekilde savcılığa yansıyor. Başhekim yaptıkları savunmada komisyonu toplamadıklarını kabul ediyor ama gerekçe olarak pandemi sürecini gösteriyor. Şimdi sıkı durun olayı soruşturan yetkili bu açıklamaları hukuki ve mantıklı bularak Atilla Gürgen ‘in yanında duruyor.

Ancak karadeniz fıkralarında olacak bu olay gerçek mi bilmeyiz ama Mustafa Adıgüzel gibi insanların aklına şu haklı soruların geldiğine eminiz:

  1. Haziran ayından itibaren devlet pandemi de normalleşme döneminine geçmedi mi?
  2. Sayın başhekim Covidli hastalarla burun buruna çalışan Covidli hastaları tedavi eden pandemi hastanesinde ki 8 doktoru gerekli önlemleri alarak bir araya getiremedin mi?
  3. Yapılan /Yapılmayan? toplantının tarihi Temmuz ayı olup yazın ortası ve hava sıcak değil mi? Sayın Başhekim Komisyon üyelerinin size veya birbirine covid bulaştıracağından korkuyor iseniz çıkıp bahçeye, bahçede toplantı yapsaydınız.
  4. Hastanede çok sayıda toplantı yapıyorsunuz ki Hazirandan sonra pandemi en ağır seyrettiği tüm aylarda bu komisyonu idarede odalarda topladığınızı biliyoruz.
  5. Hazirandan sonra Cumhurbaşkanlığımızca normalleşme dönemi kabul edildmedi mi? Niye komisyonu toplamıyorsunuz? 
  6. Komisyonu toplamama yönünde size yazılı olarak üst makamlardan emir mi geldi de komisyonu toplamadan toplanmış gibi evrak düzenliyorsunuz? Bu suç değil mi?

Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sağlık Bakanımızın bu covid döneminde sağlık çalışanların hakları konusunda olan tavrını biliyoruz. Eminiz ki aynı Antalya Kumluca Devlet Hastanesi gibi bu konuya da alaka gösterecek ve olaya el atacaktır. Çalışanların döner sermaye alamayarak geçim sıkıntısına düşmelerine göz yumulmayacağını ve gerekeni yapacağına olan inancımız da mevcuttur.