İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz,mayıs ayında açılması planlanan şehir hastanelerinin hasta ve sağlık çalışanlarının yararına olmadığını ve onları tamamenmağdur edeceğinisöyledi. Tabip Odası Başkanı Obuz, sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti ve yurtdışına giden hekimlerin arttığına yönelik istatistikleri de paylaştı.

YATAK SAYISI ARTMIYOR

Türkiye genelinde 32 tane şehir hastanesi planlandığını bunun sadece10 tanesinin açıldığınıifade eden Prof. Dr. Funda Barlık Obuz, “Hastanelerden birimayıs ayında, İzmir’de açılacak. Açılacak şehir hastanesi yaklaşık 2 bin 60 yatak kapasiteli olacak. Hastanenin açılmasıyla kent merkezinde bulunan üç büyük hastanenin kapanacağını tahmin ediyoruz. Bozyaka, Alsancak ve Tepecik hastanelerinin bir bölümü kapanacak. Bunu net biliyoruz. Şu an dillendirmiyorlar. Biz var olan devlet hastanelerinin koşullarının düzeltilmesini ve iyi yönetilmesini istiyoruz. Şehir hastaneleri şehir dışında olduğu için ulaşımı zordur. Çünkü Ankara’da kapanan hastaneler oldu. İzmir’de de olacaktır. Şehir hastaneleri yapılınca yatak sayısı artmıyor, halk sadece arttığını düşünüyor” diye konuştu.

Hastanelerin açılmasıyla mağduriyetlerin artacağını ifade eden Obuz, “Hastanelersadece hekimleri, sağlık çalışanlarını değil bütün toplumu ilgilendiriyor. Çok uzakta kalıyor ve bağlantı yolu dahi yok. Doktor zor gidecek hastalar nasıl gidecek? Zaten hastaların gitmesiiçin çabasıda yok. Özellikle hasta gitmesin, özel hastaneler para kazansın düşüncesi var gibi. Hastalar primlerini ödeyemiyor, özel hastanelere nasıl gidecekler? Bizim itirazlarımızdan biri yap-işlet-devret modeliile yapılması ve 25 yıllık borç yükünün olması. Ayrıca hastaneler hem çok büyük hemverimsiz hem de gereksiz. Şuan devletin içerisinde kiracı olduğu ve kira ödediği hastaneler. Farklı işlemler için de ödeme yapılıyor. Hizmet bedeli, yardımcısağlık işlemleri, yemekhane, otopark giderleri yansıyor. Böylelikle devlet büyük bedeller ödeyecek. Biz halkımızı düşünüyoruz. Halkın cebinden çıkacak olan parayı düşünüyoruz. Büyük hastanelere yatırım yapılması doğru değil bunu vurgulamak istiyoruz” dedi.

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin arttığını ifade eden Obuz, sözlerini şöyle sürdürdü, “Bakanlık verilerine göre, daha önceki yıllarda günde 30’a yakın şikâyet geliyordu. Bu rakam şimdi 50’nin altına düşmüyor. Şiddetemaruz kalan sağlık çalışanısayısı arttı. Doktorlar korumasız çalışıyor. Bariyer, güvenlik yok. Direk doktor lamuhatap oluyorlar. Güvenlikle şiddet tam engellenemez bunu biliyoruz. Yine de önlem alınmalı. Ayrıca sağlıkta söylemlerin ve politikaların değişmesi gerekiyor. İktidarın ve yönetimin kullandığı dil de şiddeti artırıyor. Sağlık çalışanlarına hedefe koyan bu dilin değişmesi gerekiyor. Doktor döven diziler olmamalı. Bu tür dizilere itirazımıza rağmen, hâlâ doktora şiddet uygulayan dizilermevcut.”

Prof. Dr. Obuz, son yıllarda yurtdışına giden hekimlerle ilgili istatistikleri paylaştı. 900’e yakın hekimin Türkiye’yi terk ettiğini açıklayan Obuz, “900 üzerinde yurtdışına giden hekim var. KHK’lerle hekimlerin işine son verildi. Güvenlik soruşturması, diye birşey çıkardılar. Genç hekimlerin çoğu bu nedenle mesleğe giremedi. Beklemedi ve çoğu gitti. Eğitim görmüş, tıp fakültesi okumuş insanlar gidiyor. Türkiye’den beyin göçü olması çok kötü” dedi.