*
*
*
 

Kamu yönetiminde şahsiyet ve şahsiyetli duruşun bedeli

Şahsiyetle ilgili detaylı açıklamalardan sonra şimdi de kamu yönetiminde şahsiyet ve şahsiyetli olmanın bedelini açıklamaya çalışacağız. Daha önce de sıklıkla bahsettiğimiz her işten anlarım ve ne olursa yaparım tarzına haiz işportacı yöneticilerin bulunduğu kurumlarda hakiki ve hükmi şahsiyet çok büyük tehlike altındadır. İşportacı yöneticiler, nefsini (kendini) bilen Rabbini bilir kavlinden çok uzakta olduklarından bunların yönetiminde olan kurumlarda kurumun şahsiyeti yani kurumsallığı zedelendiği gibi gerçek kişilerin de şahsiyetiyle oynanır. Şahsiyetli duruş sergileyenler yani doğruya doğru yanlışa da yanlış diyenler işportacı yöneticiler için çok büyük tehdit oluştururlar. İşportacı yöneticilerin başında oldukları kurumdaki şahsiyetli duruş sergileyenler statü farkı olmaksızın risk altındadır. Çünkü bunlara bakınca şahsiyetsizlik hatıra geleceği için bu duruma tahammül oldukça zordur.

İşportacı yöneticiler, üstlerine nasıl davranırsa aynı davranışı astlarından beklerler ama bunu göremeyince de çılgına dönerler. Talimatla her şeyin ol deyince olacağını düşünürler ve bunun bir çeşit ilahlığa soyunma olduğunun farkına da varmazlar. Kendileri üstlerine el pençe divan durdukları ve asla eleştiri yapmadıkları için astlarından gelecek eleştiriye ve olmaz ifadesine asla tahammül edemezler.

Maalesef toplumda veya topluma hizmetin motoru olan kamu yönetiminde en tehlikede olan grup şahsiyetli duruş sergileyen insanlardır. Şahsiyetli insanların duruşu en fazla şahsiyetsiz insanları rahatsız eder ve şahsiyetli insanlara baktıkça aşağılık kompleksine kapıldıkları için psikolojik olarak kendilerini kötü hissederler.

Kötü paranın iyi parayı kovması gibi şahsiyetsizler de bir yolunu bulup kendilerini kötü hissettiren şahsiyetli insanları sindirecekleri için kurumlardaki şahsiyetli insanlar her zaman tehlike altındadırlar. Nasıl ki geçmişte şahsiyetli insanlar ciddi zorluklar yaşamışlarsa günümüzde ve gelecekte de şahsiyetli insanlar her zaman risk altındadır ve sıkıntı çekeceklerdir. Bu nedenle ne yapıp edip kamu kurumlarındaki İbrahimleri, Ömer'leri ve Ebuzer'leri çoğaltarak bunları koruma altına almalıyız. Bunlar çoğaldıkça kurumların da şahsiyeti sağlamlaşacaktır. Aksi takdirde akıbetimiz hiç de iyi olmayacaktır.