Bunları kısaca sıralayalım;

1. Murat Yavuz Ladikli. Ordu  Sağlık Müdürlüğünde uzun süre Personel Başkanlığına vekalet eden bir yönetici. Ladikli aynı zamanda amiri olduğu, Sağlık  Memuru olan Ordu Devlet Hastanesinde Labaratuvar teknikeri Ahmet Yılmaz'ın altında Ordu Sağlık Sen Şube Başkan Yardımcısı olarak da görev yapmakta. Böyle bir örneğin Türkiye'nin başka bir yerinde görmenin mümkün olmadığı ortada. Sağlık Sen Şube Başkan Yardımcısı Olan bu kişinin sendikada ki görevlerinden birisi de Sağlık Sen'e üye kazandırmak için çalışmalarda bulunmak. Ordu İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde 5000'e yakın çalışan personel var. Tabi Sağlık Müdürlüğünde Tayin Atamanın da  başında uzun süre tek yetkili olarak görev yapan bu kişi hakkkında bir çok iddialar ortaya atıldı. Usulsüz atamalar , sendika üyelerini kayirma, başka sendika üyelerine baskı yapma, usulsüz geçici görevlendirmeler, sağlık müdürlüğünde çalışan yandaşlarını ve hemşerilerini hastanelerde nöbete yazarak nöbet parası almalarını sağlamak vb. iddialar devamlı dillendirildi.

2. Ahmet Yılmaz, Ordu Sağlık Sen Şube Başkanı. Eşi Ordu Devlet Hastanesinde Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü (Başhemşire) olarak atandı. Ordu Devlet Hastanesinde Başhemşire yardımcılarının hepsinin ortak özelliği Sağlık Sen üyesi olmak. Servis Sorumlularının tamamına yakını Sağlık Sen üyesi. Görev yerim  değiştirilir diye kimse Sendikasını ne değiştirebiliyor ne de istifa edebiliyor. Bu iddiaları her gün konuşuluyor. Diğer sendikalara geçenlerin odalara çağrılıp konuşulması da ayrı iddialar tabiki. Kendisine yakın kişileri Covid dönemimde idari kadro ve görevlere getirerek hastalar ile karşılaşmasını engellemek de ayrı bir iddia.  

3. Bashekimlerden birisi Antalya'ya uçak pilotluk eğitimi için 2 ay kursa gitmek istiyor. 2 ay izin alması mevzuat olarak mümkün olmayınca, 5 gün izin alıyor sayın başhekim. Daha sonra 2 ay boyunca biri eşi olan iki doktordan Antalya'dan Orduya gelmeden telefon ile hastalık raporu alarak pilotluk kursunu bitiriyor. Bu yöneticimiz çalışan uzman hekimlere çeşitli yollarla mobing yapmaklada nam salmış birisi. İddialara göre ilçeye uzun yıllar sonra gelen bayan bir hekime yapmadığını bırakmıyor. En son watsappdan hemşire mesaj atıyor bayan doktora. Doktor hanım mesajı göremeyince "sen nasıl bu mesajı görmezsin" diye soruşturma açıyor.  Doktor hanım ameliyat yapmak istiyor hastalarına kan lazım olur diye önden hazırlanması için kızılaydan kan istiyor. Bu başhekim kan isteme gerekir ise ben araç gönderir alır gelirim diyor. Hastanede ki cerrahi doktorları öyle şey mi olur, geç kalırsanız hasta ölür diyorlar. İddiaya göre Başhekimin cevabı çok manidar; "herkes yaşayacak diye bir şey mi var, o da taktiri ilahi" diyor. Başhekimle ilgili iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Yine iddialara göre ersoneli ile beraber başka bir ilçe hastanesine giderek, şikayet kutusuna halktan biri gibi hastaneyi ve bu hastanenin bashekimini kötüleyen şikayet mektubu atıyor. Ama güvenlik kameralarına yakalanıyor.  Bunu düşünememiş demekki.

4.Başka bir başhekim ise evlere şenlik.  Eski İl Sağlık Müdürü Ergün Yanmaz a hastaneye gelmeden doktorlara baskı yaparak 5 gün 5 gün şeklinde 1 aya yakın acilden istirahat raporu verdirdiği iddia edildi. Bu kadar hasta olan Ergün Yanmaz'a 1 ay boyunca raporlu olduğu dönemde eczaneden alması için bir tane bile reçete  yazılmaması da çok enteresan olarak kayıtlara geçti.

Bitmedi, aynı Başhekimle ilgili Sağlık Müdürlüğüne ve Savcılığa da yansıyan iddiaya göre; Başhekim aynı hastanede çalışan eşine her ay döner sermayeden % 20 usulsüz şekilde ödüllendirme yaptığı iddia edildi. Ayrıca eşi doktor hanım yıllık izne çıkacağı zaman, ÇKYS'de bakanlık izin sistemine eşinin iznini giriyor, daha sonra eşi izinden dönünce de izni ÇKYS'den silerek eşinin döner  sermayeden izin parası kesilmeden tam para almasını sağlıyormuş.  Daha durun bunların yanında firmaların ameliyat malzemelerini hastaya kullandıktan sonra hastaneye ihalesini yapıyormuş. Yani hastanenin mali olmayan malzeme hastalara kullanıldıktan sonra hastane tarafından alınıyormuş.  Normalde tam tersi olması gerekmiyor mu sayın okurlarımız. Hastanenin gizli olması gereken güvenlik kamera kayıtlarına da sahip çıkamıyor!!!! Dışarı sızmasını engelleyemiyor bu sayın başhekim!!!!!! 

Bu kişileri buraya atayanların şapkayı önlerine koyup düşünmesi lazım; Liyakat, sevgi,saygı,hoşgörü ve kardeşlik....