Kamuoyu bu soruların açıklığa kavuşturulmasını bekliyor...
Dr. Gencer'e, "Kimse beni hedef göstermesin." derken kastının ne olduğunu sordum. "Sende biliyorsun" dedi. Bilmiyorum... Tahmin ederek te yazamam. Dr. Gencer, tarafından yazdırıldığı savlanan ve EAH hesabından paylaşılan kınama metniyle "Astsubaylara hedef gösterilmek istendiğini" belirtip şöyle anlattı:
"Çirkin bir oyun oynanıyor, ama bumerang diye de bir şey var. DHA haberlerinde 'Muğla İl Sağlık Müdürü İskender Gencer'in talimatıyla 15 Mart'ta başhekimlik adına hastanenin Twitter hesabından kınama mesajı yayımlandığı ortaya çıktı.' denildi. Kim ortaya çıkarmış? O ajansa kim açıklama yapmış? Bunlar belli değil. Kasıtlı bir durum var. Bir kere ben olay tarihinde Muğla'da değil, Ankara'daydım. Prof. Dr. Buğra Harmandar, İl Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Kadir Süzek ve makam şoförümüz ile birlikte 13 Mart günü öğleden sonra Ankara'ya görevlendirme yazımız ile gittik. 14 Mart Günü Ankara'da Sayın Cumhurbaşkanımız ile Külliye de toplantıdaydık. 15 Mart'ta geri döndük."
İHA'ya yaptığı açıklamada, Ankara'da iken kendisini kimsenin aramadığını, olayın yaşandığı hastaneden hiçbir şekilde bilgi verilmediğini, detayları Sağlık Müdürlüğü'nün basın biriminden öğrendiğini belirten Dr. İskender Gencer, "Hastane Başhekimi beni arayıp 'personel protesto yapmak istiyor' dedi. Buna kesinlikle izin verememesini Başhekim olarak bunu engellemesini söyledim." derken şu ifadelerde bulundu:
"Olaylar olduktan sonra da beni arayıp 'engelleyemedim' diye bilgi verdi. Hastanenin kapılarının kilitlenmesi, protesto alkışları, kınama konuşmaları kesinlikle Başhekimin sorumluluk alanındadır. Hastanede olan gelişmelerden sorumlu hastane yönetim kadrosudur. Ancak bir olay olursa inceleme, soruşturma yapacak kurum İl Sağlık Müdürlüğüdür. Konu medyaya yansıyıp açığa ve gözaltına alma yaşanınca 'sağlık çalışanları adına bir kınama yazısı yazalım' dediler. Sözlü olarak, 'araştırmalar devam ediyor kimseyi rencide etmeden yazın' dedim. Ancak hastanenin kınama yazısı yayınlayacağı dolaylı yoldan bilgi olarak iletildi. Hastanenin internet sitesinde yayınlanan mesajının içeriği hakkında da bilgim yoktu. Hastane yönetimi tarafından hazırlanmıştı ve olayın seyri değişince Sağlık Müdürlüğü ile Eğitim Araştırma Hastanesi sitelerinden benim talimatımla kaldırılmıştır."
Peki doğru olan ne?
Neyse ki, Dr. İskender Gencer olayın savcılığa da yansıması üzerine 16 Mart tarihinde ilgililerle toplantı yapmış, Ankara'dan müfettiş talep edilmesi kararı almışlar ve hemen talepte bulunmuşlar. Duyumlarımıza göre müfettişler yoldaymış. Belki de dün veya bugün gelmiş olabilirler.
Müfettişlerin yapacakları inceleme ve ortaya koyacakları rapor çok önemli. Ki bununla birlikte Muğla Valisi Orhan Tavlı ve Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Turhan Togan'ın yapmaları beklenen açıklamaları da aydınlatıcı ve önemli olacaktır. Çünkü fısıltı gazetesi de çok güçlü. Mesela ben Dr. İskender Gencer'in neden alındığını sorduğum bir AK Parti yöneticisi "Ne var bunda Vali de alınabilir. Başhekimin dışında herkesin sorumluluğu var. İskender Gencer hastanedeki olaylar nedeniyle alınmadı. Hukuki meseleler var, arkadan gelir" dedi. Dr. İskender Gencer, bu konuda "Hukuki olayımız yok. Personelden Salih Bardakçı ve Özden İşler tarafından 'İhaleye fesat karıştırma' iddiasıyla yapılmış suç duyurusu vardı, o da yeni 'soruşturmaya gerek yoktur' kararı ile sonuçlandı." ifadesinde bulundu.
Tabii AK Parti'nin iki milletvekilinin bilmediklerini bir il yöneticisinin bilmesi ilginç..! O nedenle Vali Tavlı ve Başhekim Togan'ın açıklamaları fısıltı gazetelerinin tirajını düşürecektir...
Basında yer alan haberlere bakılırsa, polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Aladağlı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tedbiren açığa alınıp, hakkında idari soruşturma başlatıldı. Bu gelişmelerin ardından Eğitim Araştırma Hastanesi'nin sosyal medya hesabından uzman çavuşu kınayan mesaj yayınlanmış... Bu mesaj adeta Dr. İskender Gencer'in alınma gerekçesi gibi basına servis ediliyor...!
İşte bu anlamda şu soruların yanıtı çok önemli:
- Uzman Çavuş Aladağlı'nın adliyeye sevki, adli kontrol şartıyla serbest bırakılması ve açığa alınmasında Muğla Valisi, Cumhuriyet Savcısı ve Garnizon Komutanı yanıltılmış olabilir mi?
- Uzman Çavuş Aladağlı'nın masumiyetini ortaya çıkaran "güvenlik kamerası görüntülerine" neden baştan bakılmamıştır?
- Hastane içinde alkışı protestoyu kim veya kimler organize etmiştir? Uzman Çavuş Aladağlı gündüz yerine gece taburcu edilemez miydi? Gündüz taburcu edilmesi gereği var idiyse protokolün girdiği kapıdan çıkarılamaz mıydı? Hastanenin arka kapılarını kim kilitlemiş ve Uzman Çavuş Aladağlı o koridordan geçerek çıkmasını kim sağlamıştır?
- Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliğinin başlattığı idari soruşturmada doktorların da arasında olduğu 25 sağlık çalışanının savunmalarının alındığı basında yer aldı. İfadesi alınanların içinde Başhekim Yardımcıları da var mıdır?
En önemlisi İl Sağlık Müdürlüğü tarafından açılması gereken idari soruşturma neden Başhekimlikçe yapılmaktadır?
Bu arada uzman çavuşa iftira atan genç doktor kardeşimiz ile bilerek ya da bilmeyerek darp raporu veren diğer doktor kardeşimiz hakkında da soruşturma başlatmak icap ediyor.
Neyse Bakanlıktan gelen veya gelmekte olan müfettişler gereğini yapacaktır diye umuyorum...
Ve ben de alkışlıyorum... O genç doktor kardeşimizden Dr. İskender Gencer'i görevden aldıran siyasiye kadar hepsini alkışlıyorum...
Sağlık çalışanlarına şiddet istemiyoruz. Ancak hastanelerde hastalara karşı sağlık çalışanı terörü de istemiyoruz.
Özcan Özgür / Hamle Gazetesi
