Kurulan odaların, derneklerin ve sendikaların tek amacı üyelerinin hak ve menfaatlerini korumaktı. Ancak ortak tavır ve eylemde hiç biri bir araya gelemeyen kocaman bir camia...

Çalışma düzeninin A hastanesinde başka B hastanesinde başka olduğu bir yapı.

Yönetim düzeni hiç bir kamu kurumunda olmayan, sınavsız belirli süreli sözleşmeli idareci eliye sürdürülen bir sistem.

Aldığı eğitime göre kamuda en az ücreti alıp,en uzun mesai yapan bir kitle.

Kamuda adına ilk şikayet edilebilen bir sistem kurulan tek meslek gurubu.

Sıkça şiddet gören ve vatandaşın verdiği vergiyle çalışan tek meslek gurubu.

Savaş zamanlarında izinleri iptal edilen asker,polisten sonraki tek meslek gurubudur.

Kamu personeli arasında en mutsuz ve boşanma oranının en fazla görüldüğü meslek gurubudur.

O çocuk yaşta yatılı okullardayken akranları aile ortamının sıcaklığı ve sevgisiyle büyüyordu,çocuk yaşta mesleğe başlamaktır sağlık personeli olmak.

50 yaşına geldiğinde meslek hastalıklarının çoğuyla tanışan ve fiziki görünümde akranlarıyla arasında 20 yıl fark görülen meslektir.

Soğuk yemekle öğün geçiştirendir.

Tiksinti ve iğrenme duygusu olmayan meslek gurubudur...

Daha çok ekleyebiliriz.

Bu kitlenin hak ve hukuku aranırken önce birlik olmak sonra masaya bu tespitlerle gitmek getektiğine inanıyorum.

Bu günlerde omuzlarında 83 milyonun sorumluluğu olan bu kitleye biraz daha hoşgörü göstermek zor mu? Talepleri noktasında biraz daha cömert olmak zormu?

İğneyi başkasına batıralım ama çuvaldızıda kendimize "bu kadar zor şartlar altında görev yapanlar olarak bizmde birlik olma zamanımız değilmi?"

Taleplerin karşılandığı,hoş görünün hakim olduğu güzel güneler bu ordunun olsun dileğiyle...