Son yıllarda hastane yöneticileri, sözleşmeli ve ayrı bir statüye alınarak zaten sorunlarımız arasında olan farklı statülendirme işlemine bir yenisi daha eklendi.

Yani zaten sağlıkta çok farklı istihdam modeli varken,döner sermayeyi dağıtmakla görevli ama döner sermayeden bağımsız ücret alan bir tip yöneticilik modeli..Yani var olandan illa haklarını alabilecekleri ,bir ayrımcı sistem.

Yani düşünün birinin görevi yoğurt mayalamak,sütü üretenin adı burda anılmaz oluyor.Bu arkadaşlar sütü yoğurta çevirip yonetmelikle belirlenmiş aslan payını yoğurttan aldıktan sonra geride kalanların bu yogurttan ne kadar pay aldıkları hatta bir kaşık bile alıp almadıkları kimsenin umrunda bile degil.Sütü üreten biz yoğurdu yiyen bir başkası..Ama bir gün süt olmadan asla yoğurt olamayacağını herkes anlayacak.

Aynı kurumda ama farkli bir ücretlendirme sistemiyle ,gene her alanda olduğu gibi ayrımcılığa tam sürat devam eden bakanlığımızın bir ayrımcı uygulaması daha..

Sayın AKDAĞ'ın sevimsiz ,kokuşmuş ve ucube mirası olan performans sistemi madem iyi birşeyse neden hastane yönetcileri de bu performansa gore degil de yönetmelikle belirlenmiş sabit ve okkalı bir döner gelirine tabi tutuluyor. Ya da bu yöneticilerin aldığı okkalı döner garantili ücretlendirme modeli neden tüm sağlık emekçilerine uygulanmıyor.

Dışardan bakıldığında gelir olarak mutlu edilmiş yöneticiler ve ürettikleri dönerden tek kuruş alamayan itina ile son yıllarda fakirleştirilmiş sağlık emekçileri görüyorum.Bir de içeri girip bakıyorum akşama kadar hiç durmadan iş yapan ben ,ordan ora koşturan ben, üreten ben fakat ürettiğim süt yoğurt olduğu anda bir kaşık bile yiyemeyen gene ben.

Arkadaşlar Çukurova da pamuk toplayan işçilerin bile ücretlendirme sistemi inanın bizimkinde daha adil ben eski bir ırgat olarak şunu çok iyi biliyorum işçilere iş ayarlayan işçi başı 100 alıyorsa, işçilerde 75 aliyordu.

Ve hak görsün elalem:Gece tarla suladığımizda günduzki ücretin iki katını alıyorduk.

Adalet istiyoruz efendiler !!!! Adalet sadece adalet!!!

Sağlıkçı Mehmet