Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğünün en büyük ilçelerinden ve birçok ilden nüfusu daha çok olan ve ilin doğusunda bulunan, 90 bin nüfuslu Ceylanpınar’ında yükünü de kaldıran Viranşehir’imizde sahada pandeminin esas uygulayıcısı ve koordinatörü olan Halk Sağlığı Uzmanı olan Tabip, tam ihtiyaç duyulduğu zaman merkeze İl Sağlık Müdürlüğüne masa başı dinlendirilmeye çekildi. Bu arada Halk Sağlığı Uzmanı Tabipler nüfus bakımından büyük ilçelerde sadece 1 kişi olarak atanabilmektedir

Olayın asıl ilginç olanı ise; Devletimiz bu önemli kadrolara Sağlık Bakanlığının “ELEMAN TEMİNİNDE GÜÇLÜK ÇEKİLEN YERLERDE SÖZLEŞMELİ SAĞLIK PERSONELİ ÇALIŞTIRILMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUNgereği maaşından ekstra olarak 2,5 kat maaş vererek (tahmini 25 bin TL) bu bölgelerde çakılı olarak ve şahsın müracaatıyla atanmaktadır.

İl Sağlık Müdürlüğünde Dr. O.Ö adlı kişi Halk Sağlığı Başkan Yardımcısı (İl Sağlık Müdür Yardımcısı) olarak 2 yıl önce atandığı öğrenildi. 1,5 yıl önce ve pandemiden önce Viranşehir ilçesinde görevli (4924 Sözleşmeli Uzman Doktor) o dönem bekar olan Uzm. Dr. Ç.A.’i hiçbir mevzuatta olmamasına rağmen merkeze İl Sağlık Müdürlüğüne torpilli olarak getirdiler. Daha sonra, 1 yıl önce Başkan Yardımcısı ve Doktor Hanım evlendi. Doktor hanımın ballı maaş alırken masa başı iş ile bazı günler işe uğradığı öne sürülüyor.

Öte yandan yapılan atamayla ilgili uzmanların görüşü ise; Şahsın müracaatıyla yapılan atamada, kanunun hiçe sayıldığı ve sebepsiz zenginleşmeye neden olabileceği belirtiliyor. Diğer tarafından yapılan atamanın İl Müdürüne sorulduğunda ise; Hafız Kur’an olduğunu ve bundan haberdar olmadığını söylediği iddia edildi. Mükafatlandırılan yere bile, doğru dürüst gelmekten imtina eden kişiye ve bu kişiye ballı imtiyazı sağlayan kişilerden tahmini 234 bin TL haksız alınan ücretin hesabı kimden sorulacaktır. Özrü kabahatinden beter İl Sağlık Müdürü bu durumu dillendiren tabip arkadaşlarına birer ay görevlendirmeyle sus payı dağıttığı iddia edildi. 

Doktor hanımın statüsü olan 4924 Sözleşmeli Uzman Doktor olarak çalıştırılacak personele, 657 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin (B) bendine göre çalışanlar için uygulanmakta olan tavan ücretin 2,5 katını aşmamak üzere, ekli (2) sayılı cetvelde pozisyon unvanları itibarıyla belirlenmiş bulunan taban ve tavan ücret oranları arasındaki oranlar üzerinden hesaplanan miktarlarda aylık ücret ödenmekte. 

Maliye Bakanlığı tarafından birimler itibarıyla vize edilmiş pozisyonlarda istihdam edilecek personel; pozisyonunun tahsis edildiği yer dışındaki birimlerde sürekli olarak görevlendirilemez ve çalıştırılamaz.

Sözleşmeli personelin, istihdam edildikleri hizmet birimlerinin bulundukları yerleşme merkezlerinde (mücavir alanları dahil belediye ve köy hudutları içerisinde) sözleşme süresince ikamet etmeleri esastır.

Diğer taraftan habere konu atama ve görevlendirme sosyal medyada gündeme getirildiğinde, Sağlık Yöneticilerinin hemen apar topar Dr. L. hanımı 4924’ ten istifa ettirerek, İl Merkezindeki Haliliye İlçe Sağlık Müdürlüğüne tayinini yaptıkları öğrenildi. Bir buçuk yıldır aldığı haksız ekstra maaşın hesabını kimin soracağı ise merak ediliyor. Olayla ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı, Müdürlük yetkililerinin istedikleri yerde ve istedikleri kişilere 4924 sözleşmesinin imzalattırılacaklarını, bu konuda da inisiyatiflerini kullandıklarını ve işin çözüldüğünü dillendirdikleri bildirildi.

Yukarıda 4924 sayılı kanunda açıkça belirtilmesine rağmen, ben yaptım oldu söylemleriyle Şanlıurfa'da sağlık hizmetlerinin sunumunda adaletsizlikler oluşmakta ve sebepsiz zenginleşmeler nedeniyle personeller arasında huzursuzluklar meydana gelmektedir.

Ülkemiz ve ilimizin tüm kurumları Covid-19 illeti ile cansiperane olarak mücadele ederken, bu mücadelede lokomotif görevi yürütmesi gereken bazı Sağlık Yöneticilerinin bu çalışmaları bir kenara bırakarak, kendi egolarını tatmin etme peşine düştükleri iddia edildi. Şanlıurfa’da sahada gece gündüz sağlık hizmeti veren sağlık çalışanları bu durumdan çok rahatsız oldukları ve bu olumsuzlukların bir an önce giderilmesi için seslerini kısık sesle duyurmaya çalıştıkları öğrenildi. Sebebi ise; sürgün sırası bana da gelir mi korkusu!!!