Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda görülen FETÖ davasında, davacının FETÖ’nün yayın organları olan zaman, bugün gibi gazetelerin sitesine giren yargı mensubunun meslekten atılmasını hukuka uygun buldu.

Tartışma yaratacak “dijital iz” bulgusu

Öte yandan, dava dosyasına sunulan davacıya ait dijital materyaller üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 19/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda: davacının FETÖ/PDY'nin yayın organları olan zaman.com.tr, bugun.com.tr, cihan.com.tr, samanyoluhaber.com, rotahaber.com, aktif haber ve onyediyirmibes.com isimli sitelere erişim sağlandığına dair dijital kalıntıların bulunduğuna yönelik tespitin, kararda yer verilen diğer tespitlerle birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varılmıştır.

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No: 2022/697 - Karar No: 2022/1914

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Beşinci Dairesinin 05/10/2021 tarih ve E:2017/3177, K:2021/2927 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararının iptali ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 05/10/2021 tarih ve E:2017/3177, K:2021/2927 sayılı kararıyla;

Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ise ciddi görülmediğinden işin esasına geçildiği,

"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,

Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;

Davacının, ceza yargılaması sonucunda …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,

ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"ndan, davacı tarafından… GSM numarasından, …IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiği ve anılan uygulamayla bağlantı kurulduğunun anlaşıldığı,

Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgütün yönlendirmesiyle katalog evlilik yaptığına, örgüt toplantılarına katıldığına, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına, staj döneminde örgüt evlerinde kaldığına, hakim-savcı sınav çalışma evlerinde murakıplık yaptığına ve diğer hususlara yönelik kararda yer verilen ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,

Öte yandan, dava dosyasına sunulan davacıya ait dijital materyaller üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 19/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda: davacının FETÖ/PDY'nin yayın organları olan zaman.com.tr, bugun.com.tr, cihan.com.tr, samanyoluhaber.com, rotahaber.com, aktif haber ve onyediyirmibes.com isimli sitelere erişim sağlandığına dair dijital kalıntıların bulunduğuna yönelik tespitin, kararda yer verilen diğer tespitlerle birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,

Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin de reddi gerektiği,

Öte yandan, davacı tarafından dava açma süresi geçtikten sonra verilen 10/05/2018 tarihli savunmaya cevap dilekçesinde dava konusu karar nedeniyle yoksun kalınan özlük haklarının iadesi talep edilmiş ise de, dosyanın tekemmül aşaması dikkate alındığında ayrı bir davanın konusunu oluşturabilecek nitelikte olan ve davanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalan istemin incelenme olanağının

bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, şiddet kullanma unsurunun ilk kez 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimi ile görünür hale geldiği dikkate alındığında, 15 Temmuz 2016 öncesi “yasal faaliyetler”in terör örgütü ile irtibat, iltisak veya üyeliğe dayanak yapılamayacağı, aksini düşünmenin birçok hukuk dışı sonucun doğmasına yol açacağı, hakkındaki inceleme ve soruşturmanın 2802 sayılı Kanun hükümlerine göre başlatıldığı, aynı usulde devam edilmesi ve sonraki yasa değişikliklerinin uygulanmaması gerektiği, suç ve cezaların geçmişe yürümeyeceği, yürütme organının düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamayacağı, "iltisak veya irtibat" kavramlarının net ve belirgin olmadığı, keyfiliğe yol açacak nitelikte olduğu, dava konusu işlemin ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, sonradan tespit edilen delillerin önceki kararı hukuka uygun hale getirmeyeceği, anayasal düzene sadakat yükümlülüğünün dava konusu işlemde yer almaması nedeniyle Dairenin bu gerekçeye dayanamayacağı, non bis in idem ilkesinin, masumiyet karinesinin, savunma hakkının, hukuk devleti ilkesinin, özel hayatın ve aile hayatının korunması ilkesinin, haberleşme hakkının ihlal edildiği, bireyselleştirme yapılmadığı, ByLock programını kullandığının somut delillerle ortaya konulamadığı, ByLock verilerinin hukuka aykırı yol ve yöntemlerle elde edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;

"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 05/10/2021 tarih ve E:2017/3177, K:2021/2927 sayılı kararının ONANMASINA,

3. Kesin olarak, 30/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.