İyi ki varlar...
Hani parkta, sokakta, mahallede, markette görürsünüz ya titrek adımlar atarken...
Hani bir dede takılır ya bazen gözünüze yılların haritası çıkmış yüzünde...
Ha işte!
Korona şüphesi veya tedavisi için hastanelere yatırılan o teyzelerden, dedelerden, ninelerden bahsediyorum size...
Kimi hastanede yatmaktan canı sıkılınca kaçmaya kalkışıyor, kimi de hastalığın pençesinde yaşama tutunmak için mücadele veriyor...
Başarıyorlar da...
Onlar tecrübenin sesidir!
***
Yoğun Bakım Servisi'nde uzun bir süre yattıktan sonra servise çıkartılan bir nine gözlerini açtığında karşısında duran hekime biraz şaşkın bakışlarla, biraz da heyecanla:
"İnanmayacaksınız ama beni astronotlar tedavi etti!" demiş.
Anlayacağınız nine uzaya gidip gelmiş!
Ninenin astronot dediği kişiler, nefes almakta, hareket etmekte güçlük çekilen koruyucu ekipmanların içinde saatlerce, günlerce, gece gündüz demeden koşan Türk hekimleri ve hemşireleriydi.
Astronotlarımıza sevgi ve saygı...
***
Dedik ya "Yaşlılarımız olmasa çekilmez bu koronalı günler" diye...
Her söyledikleri insana birçok kez terapi gibi geliyor valla!
Buyurun size başka yaşanmış bir olay daha...
***
Yine yaşlı bir teyze, tedavi gördüğü yoğun bakım ünitesinden kliniğe alındığında yanına gelen çocuklarıyla ve torunlarıyla sohbet etmiş.
Daha sonra sağlık ekibi, ninenin odasına hem güle güle demeye hem de hasta hakkında bilgi vermeye girdiklerinde fıkra gibi anlar yaşandı.
Nine, çocuklarına ve torunlarına; sağlık ekibini parmağı ile işaret ederek başlamış şikâyete:
"Utanmazlar bunlar! Her yerimi ellediler..." diye feryat etmiş...
Şu koronalı günlerimizde anlaşılan o ki bize çok konu çıkacak...
Hem de gerçek ve yaşanmış...
Bağırsalar da hakaret etseler de onlar bizim en değerlimiz.
Yaşlılarımız, büyüklerimiz kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan ve her zaman tecrübelerinden yararlandığımız, ders alacağımız kıymetlilerimiz onlar.
Peki ya sağlıkçılar!
O kadar yoğun ve riskli çalışmalarına rağmen özverili, şefkatli ve anlayışlı tavırlarıyla bu koronalı günlerde gönlümüzü fethetti...
Onlar benim için zaten hep öyleydi...
Lale AKASOY/yenidonem.com.tr
