Olay sonrası hem adli süreç başlatıldı hem de sendikalar karşılıklı açıklamalarla birbirlerini suçladı. Yaşananlar, hem sağlık camiasında hem de kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Ziyaret Sırasında Gerginlik: “Annem Darp Edildi”
Eşini yoğun bakımda ziyaret etmek isteyen Fatma Doğan, iddiaya göre görevli sağlık personeli tarafından sözlü ve fiziksel müdahaleye uğradı. Doğan’ın oğlu Avukat Onur Sergen Doğan, olay anında kendisinin de orada bulunduğunu belirtti. Annesine müdahale edildiğini ve kendisinin araya girdiğini açıklayan Doğan, annesinin darp raporu aldığını ve polis merkezine giderek şikayetçi olduklarını ifade etti.
Türk Sağlık-Sen: “Kurallara Uyulmadı, Beyaz Kod Haklıydı”
İddiaların ardından Türk Sağlık-Sen Kayseri Şube Başkanı Kamil Ünal, olayın çarpıtıldığını savundu. Ünal, Fatma Doğan’ın hastanede görevli bir sağlık personeli olduğunu, oğlu Onur Sergen Doğan’ın ise annesinin kimliğiyle defalarca kez yoğun bakım servisine izinsiz giriş yaptığını öne sürdü.
Açıklamada,
“Burası anestezi yoğun bakım. Ziyaretler kurallarla sınırlı, hasta güvenliği ve enfeksiyon riski göz önünde bulundurularak yapılır. Ancak ziyaretçi olarak değil, yetkili gibi davranarak defalarca giriş yapılmış. Bu durum fark edilince kurallara uyması istendiğinde gerginlik çıktı ve çalışanlarımız beyaz kod verdi,”
ifadelerine yer verildi.
SES’ten Sert Tepki: “Empati Yoksunu Davranışlar Var”
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Kayseri Şubesi ise olayla ilgili olarak, sağlık çalışanlarının yaşadığı iş yüküne ve tükenmişliğe dikkat çekti. Açıklamada, Covid-19 pandemisi ve 6 Şubat depremiyle birlikte sağlık çalışanlarının fiziksel ve psikolojik olarak ciddi bir yıpranma yaşadığına vurgu yapıldı.
Fatma Doğan’ın hastanede 30 yıllık bir sağlık çalışanı olduğu hatırlatılarak, eşinin ölüm döşeğinde olduğu bir anda, “azarlayıcı ve emir kipli bir üslupla engellendiği”, bu sırada “keyfi beyaz kod uygulandığı” iddia edildi. SES, bu tavrın empati yoksunluğu ve yönetim eksikliğinden kaynaklandığını savundu.
“Yabancılaşma, Tükenmişlik ve Duyarsızlaşma Yaygınlaşıyor”
SES açıklamasında, sağlık çalışanlarının uzun çalışma saatleri, ağır iş yükü ve karşılaştıkları zorluklar nedeniyle duygusal tükenmişlik, yabancılaşma ve duyarsızlaşma yaşadıkları belirtildi.
Açıklamaya göre bu durum yalnızca çalışanları değil, hasta ve hasta yakınlarını da doğrudan etkiliyor. Bu psikolojik baskı altında görev yapan sağlık emekçileri, zamanla hem mesleklerinden uzaklaşıyor hem de insanlara karşı daha az hassas hale gelebiliyor.
“Fatma Doğan’a Yapılan Yakışıksız Davranış Kabul Edilemez”
SES, Fatma Doğan’ın ziyaret hakkının keyfi şekilde engellendiğini, sorumlu hemşirenin “yüksek sesle ve buyurgan bir dille” konuştuğunu ve hasta yakınını rencide ettiğini ileri sürdü. Olay sonrası hastane yönetiminin sessiz kalması da eleştirildi. Sendika ayrıca Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Kamil Ünal’ın yerel basına verdiği açıklamaları "asılsız ve iftira dolu" olarak niteledi.
“Kamuoyunu Yanıltmaya Çalışıyorlar”
SES, Türk Sağlık-Sen’in bu süreçte gerçekleri çarpıttığını ve kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğini öne sürerek, “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, suçu sağlık emekçisinin üzerine yıkmaya çalışıyorlar” ifadesine yer verdi. Ayrıca, bugüne dek iş yükü, hak kayıpları ve yabancılaşma gibi konularda açıklama yapmayan bir sendikanın şimdi söz almasını “ikiyüzlülük” olarak tanımladı.
“Yasal Süreç Başladı, Mücadele Sürüyor”
SES, üyesi Fatma Doğan’ın yaşadığı hak ihlaliyle ilgili yasal süreci başlattıklarını duyurdu. “Üyemiz yalnız değildir. Gerekli hukuki ve sendikal mücadeleyi sürdüreceğiz” açıklamasıyla süreci takip ettiklerini kamuoyuna bildirdi.