Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı ve BASK Konfederasyonu Genel Sekreteri Ahmet Doğruyol, aile hekimliği sisteminde görev yapan hekim ve hemşirelerin maaşlarından yapılan son kesintiler hakkında dikkat çeken bir açıklama yaptı. Özellikle 15 Haziran maaş döneminde yaşanan bu kesintilerin sağlık çalışanları arasında infiale neden olduğunu belirten Doğruyol, bazı hemşirelerin maaşından 8 bin TL’ye varan tutarların kesildiğini ifade etti.

Doğruyol, yapılan kesintilerin gerekçesi olarak, vatandaşların son 6 ay içinde aile hekimlerine başvurmamış olmalarının gösterildiğini; ancak bu uygulamanın hem mantık hem hukuk açısından kabul edilemez olduğunu dile getirdi. "Sağlıklı bir bireyin doktora gitmemesi hekim ve hemşirenin maaşına ceza olarak yansıtılamaz. Bu durum ancak meslek itibarını zedeler ve sistemin işleyişine zarar verir," diyen Doğruyol, maaş bordrolarında kesintilerin hangi kalemde gösterildiğinin bile belirsiz olduğunu vurguladı.

“Hasta Gelmiyor Diye Maaş Kesmek Hekime Zulümdür”

Doğruyol, açıklamasında çarpıcı örnekler de verdi. “Eğer okula gitmeyen bir öğrenci için öğretmenin maaşından, camiye gitmeyen cemaat için imamın maaşından kesinti yapılmıyorsa, aile hekimine başvurmayan vatandaş nedeniyle de hekim ve hemşirenin gelirinden para kesilemez,” dedi. Devletin sosyal hizmet yükümlülüğünün çalışan üzerinden değil, sistemin tamamı üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Doğruyol, bu tarz kesintilerin özellikle büyük nüfuslara hizmet veren sağlık çalışanları için haksızlığa dönüştüğünü söyledi.

3500 nüfusa hizmet veren aile hekimi ve hemşirelerden beklentilerin karşılanmasının zaten güç olduğunu belirten Doğruyol, yanındaki çalışma arkadaşının izne ayrılması durumunda bu yükün 7000 kişiye kadar çıktığını, bu durumda hedeflenen izlem oranlarının yakalanmasının mümkün olmadığını belirtti. “Bu yapılan uygulama bir ceza sistemi değil, adeta bir mobbing aracı haline gelmiş durumda,” diyerek eleştirisini sürdürdü.

HYP Zorunluluğu: İş Barışını Bozan Uygulama

Doğruyol’un gündeme getirdiği bir diğer konu ise aile sağlığı çalışanlarına getirilen HYP (Hastalık Yönetim Platformu) uygulaması oldu. Hemşirelerden, ayda 650-700 kişilik ölçüm ve değerlendirme yapmalarının beklendiğini, yaşlı izlem adı altında 35-45 kişilik detaylı, uzmanlık isteyen nörolojik ve geriatri odaklı değerlendirmelerin zorunlu tutulduğunu aktardı. “Bu sadece boy-kilo ölçmek değil, yaşlının zihinsel durumu, kırık riski, düşme riski gibi verileri analiz etmeyi içeriyor. Böyle kapsamlı bir işlemi hemşirelerin iş yükü ve yetkinliği çerçevesinde gerçekleştirmesi zaten mümkün değil,” diye konuştu.

Üstelik bu değerlendirmelerde doktorlardan %70 oranında başarı beklenirken, hemşireler için bu oran %90 olarak belirlendi. Bu durumun kurum içi adaleti zedelediğini ve ekip içindeki iş barışını bozduğunu vurgulayan Doğruyol, yönetmelikte belirtilen "hekim HYP yaparsa hemşireye ceza yok" ilkesinin sahada geçerli olmadığını, tam tersi bir baskı ortamı oluşturduğunu belirtti.

Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi'nin Ortasındaki Harabe Tepki Çekiyor Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi'nin Ortasındaki Harabe Tepki Çekiyor

"Maaş Hesaplamak İçin Kalem Kâğıtla Gezer Olduk"

Aile hekimliği sisteminde görev yapan birçok hekim ve hemşirenin maaşlarının artık sabit olmadığını söyleyen Doğruyol, “Çalışanlarımız ellerinde kalem kâğıt, her ay alacakları maaşı hesaplamaya çalışıyor. Hangi ay kaç para kesilecek, hangi kriter tutturulmazsa ne kadar ceza gelir, bunu hesaplamakla uğraşıyorlar. Bu şekilde motivasyon sağlanamaz,” ifadelerini kullandı.

Son olarak, Sağlık Bakanlığı’nın bu yanlış uygulamalardan derhal vazgeçmesi gerektiğini vurgulayan Doğruyol, “Biz bu ülkenin sağlık yükünü omuzlayan emekçileriz. Bizi denetlemek, cezalandırmak yerine desteklemeniz gerekir. Bu yönetmelik gözden geçirilmeli, gelir kaybına neden olan maddeler iptal edilmelidir” diyerek çağrıda bulundu.