AYM'nin bu iptal kararı bu konunun hiçbir şekilde kanunla düzenlenemeyeceği anlamına gelmemektedir. Yasama organı, detaylarını kanunda göstermek üzere, yeni bir yasal düzenleme yapabilir.

ANAYASA MAHKEMESİNİN GÜVENLİK SORUŞTURMASI VE ARŞİV ARAŞTIRMASI ŞARTI İLE İLGİLİ İPTAL KARARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Anayasa Mahkemesi, bugün Resmi Gazete'de yayımlanan kararı ile Devlet memurluğuna girmek isteyen herkesi çok yakından ilgilendiren iptal hükmüne imza attı.

15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminden sonra 676 sayılı OHAL KHK'nın 74'üncü maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun devlet memurluğuna alınma şartlarını düzenleyen 48'inci maddesinde değişiklik yapılarak ek madde getirilmiş ve "güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak" şartı memurluğa alınmada ilave şart olarak düzenlenmişti.

OHAL KHK'sının bu hükmü OHAL'in sona ermesini müteakip yasama organınca da aynen kabul edilmiş ve 01/02/2018 tarihli ve 7070 sayılı Kanun ile OHAL hükmü aynı şekilde kanunlaşmıştı.

Bir grup milletvekilince yapılan başvuru sonrasında Anayasa Mahkemesi, bu düzenlemeyi bir üyenin karşıoyuyla ve oyçokluğuyla iptal etti. Konuya dair haber için tıklayınız.

Kararda, özel hayatın gizliliği ilkesi kapsamında özel hayatın korunması hakkının temel hak ve hürriyetler kapsamında sayıldığı ve bu ilkenin ancak kanunla sınırlanabileceği, memurların atanmalarına ilişkin düzenlemelerin kanunla yapılabileceğine ilişkin açık Anayasal hüküm olduğu, yine kişisel veri niteliğindeki bilgilerin ancak kanunda öngörülen hallerde ve kişilerin açık rızası dahilinde işlenebileceği, bu çerçevede güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde elde edilen verilerin kişisel veriler kapsamında olduğu belirtilmiş; kapsamı ve temel ilkeleri belirlenmeksizin yapılan kanuni düzenleme, Anayasamızın temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması, özel hayatın gizliliği ve kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümlerine aykırılık nedeniyle iptal edilmiştir.

Oyçokluğuyla verilen karara karşı yazılan muhalefet şerhinde ise 6698 sayılı Kanun ile 4045 sayılı Kanun hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde kanunilik şartının yeterince sağladığı ifade edilerek çoğunluk görüşüne katılmama yönünde görüş bildirilmiştir.

Anayasa Mahkemesi kararı neticesinde artık güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmayacak mı?

Dikkat edilmesi gereken en önemli husus şudur: Anayasa Mahkemesinin bu kararı, güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmasının ve bunun memurluğa alınmada bir şart olarak düzenlenmesinin söz konusu olmayacağı anlamına gelmemektedir. Kararda, devlet memurluğuna alınmadan önce güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmasının bir şart olarak öngörülmesinin kanun koyucunun takdirinde olduğu vurgulanmıştır. İptal sebebi, sadece bu soruşturma ve araştırmanın kapsamının kanunla düzenlenmemiş olmasına dayanmaktadır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen hususlar çerçevesinde, yeniden yapılacak bir kanuni düzenlemeyle, güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması kanunla yeniden düzenlenebilecektir.

Anayasa Mahkemesi kararları kural olarak Resmi Gazete'de yayımlandığı anda hüküm ve sonuç doğuran kararlardır. Bunun istisnası, Anayasa Mahkemesince kararın yürürlüğünün ileri bir tarihte başlayacağına ilişkin ayrıca karar alınması durumudur. Ancak güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılması ile ilgili 657 sayılı Kanun hükmünün iptalinde, ileri tarihli bir yürürlük şartı öngörülmemiştir.

Dolayısıyla bugün itibariyle 657 sayılı Kanunun 48'nci maddesi kapsamında devlet memurluğuna alınmada güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılması gibi bir şart söz konusu değildir.

Mevcut idari süreçlerin akıbeti ne olacaktır?

Dolayısıyla halihazırda yeni bir kanuni düzenleme yürürlüğe girene kadar kamu idarelerince güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanması gerekçesiyle memurlukla ilişik kesilmesi yönünde idari işlem tesisinin mümkün olmayacağı kanaatindeyiz.

Mevcut idari yargı davalarının akıbeti ne olacaktır?

1- Anayasa Mahkemesi kararları kural olarak geriye yürümez. Ancak derdest yani devam eden davalarda Anayasa Mahkemesi kararının dikkate alınması gerekmektedir. Dava açmış olan adayların, AYM kararının bir örneğiyle idare mahkemelerine başvurmaları ve mahkemeleri bilgilendirmeleri gerekmektedir. Hakimlerin de, devam eden davalarda AYM kararını dikkate alarak hüküm kurmaları gerekmektedir.

2- Ancak idare mahkemesi ve istinaf sonrasında dosyaları tekemmül etmiş adaylar eğer bireysel başvuru kapsamında, Anayasa Mahkemesine başvuru yapmışlarsa, AYM'deki sürecin tamamlanmasını beklemesi gerekmektedir.

Av. Çağrı ÜNSAL - Ankara Barosu