“Mesele para değil, itibar” diyerek serzenişte bulunan kamu çalışanı, yurtlarda verilen hizmetin büyüklüğüne karşın yaşanan değersizleştirilme hissini güçlü ifadelerle dile getirdi.

“Tesisler Açılıyor Ama Memur Alımı Aynı Hızda Gitmiyor”

Kendisi de bir kamu görevlisi olan yurt yöneticisi, görev yaptığı şehirde yurt sayısının artmasına rağmen çalışan sayısının aynı oranda artmadığını belirtti. Şu sözleriyle durumu özetledi:

“Bir zamanlar 2 kız, 1 erkek yurt varken; şimdi 7 kız, 2 erkek, 1 karma yurt var. Ancak biz hâlâ aynı sayıda çalışanla hizmet vermeye çalışıyoruz. 6 kişinin olması gereken yerde çoğu zaman 3-4 memurla işleri yürütüyoruz.”

“Bir Mahallenin Tüm Sorunu Omuzlarımızda”

Yurtlardaki sorumlulukların yalnızca evrak işiyle sınırlı olmadığını belirten yönetici, adeta bir mahalleyi yönetir gibi çalıştıklarını ifade etti:

“24 saat esasına göre çalışıyoruz. Barınma, yemek, eğitim, psikolojik destek… Ne varsa biz varız. Bir anne, bir abla gibi davranıyoruz. Ama hem bedenen hem ruhen tükeniyoruz. Öyle ki bazen yorgunluktan yatak bile insanın canını yakıyor.”

“Memur Fazlalığı Nerede? Biz Hiç Görmedik”

Bazı siyasi açıklamalarda memur sayısının fazla olduğunun ileri sürülmesine de sert tepki gösteren yönetici, kendi kurumundaki gerçek tabloyu şöyle aktardı:

“Memur çokluğundan bahsediliyor. Ben 3 günde bir 24 saat çalışırken hiç o kalabalığı görmedim. Yeni tesisler açılıyor ama memurlar alınmıyor. Yoğunluk varsa da emin olun ki milletvekillerinin hatırına yerleştirdiği birkaç kurumda vardır.”

“İktidarın Sevenlerini Ezmeye Yönelik Bir Tavır Var”

Siyasi mesajlar da içeren paylaşımda, kamuda liyakat sorunu ve ideolojik ayrımcılık eleştirildi:

“Memur iktidar düşmanı gibi gösteriliyor. 22 yıldır aynı iktidar var, düşmanını mı yerleştirdi o zaman? Şimdi iktidarın kendisini destekleyen memurlarını değersizleştirip, diğer kesimlere şirin görünme çabası içinde olduğunu görüyoruz.”

Bu haberlerde ilginizi çekebilir?

“Maaş Değil, İtibar Derdi Var”

En dikkat çekici bölüm ise kamu çalışanlarının yaşadığı değersizlik hissine dair şu ifadeler oldu:

“İşçiler devletten yol, yemek, yoğurt, 2 maaş ikramiye, 4 maaş tediye alıyor. Derdim para değil, itibar. KPSS, mülakat, sınav… Bunlar kolay değil. Müdürün fazla maaş almasının sebebi sorumluluktur. Ama artık işçinin bile memura ‘Maaşına göre konuş’ dediği günleri yaşıyoruz.”

“İşimizin Ağırlığı Anlaşılmalı”

Paylaşım, kamu çalışanlarının sadece ekonomik değil, toplumsal saygınlık açısından da yıprandığını gözler önüne seriyor. “Selam ve dua ile kalın” sözleriyle biten bu mesaj, memurların sesi olmayı sürdürüyor.

Pek çok kamu çalışanı ise aynı duyguları taşıdığını ifade ederek paylaşıma destek veriyor.