TÜİK'in enflasyon rakamlarına olan güvenin azaldığını vurgulayan Ahmet Doğruyol, şunları söyledi: 'TÜİK, yıllık enflasyonu yüzde 38 olarak açıklarken, bağımsız araştırma şirketlerinin verilerine göre enflasyon yüzde 8 civarında. Bu durum, Türkiye'nin inandırıcılığını olumsuz etkiliyor. Memur maaşları da enflasyon oranında artırıldığı için yaklaşık yüzde 17,55 artış gerçekleşti. Bu durum, memurların tekrar açlık ve zorluk içinde olmasına neden oluyor.

Devlet memurlarının emekli maaşları ve tazminatlarına yansımayacak olan seyyanen zamların, taban aylığa yansımaması nedeniyle endişeler artıyor. Halihazırda 8 bin 700 lira civarında yapılan zamların, memur maaşlarının 10 bin lira seviyesine yükseltilmesi için ek ödeme gerektiği belirtiliyor. Bu durum, emekli maaşlarında gözle görülür bir artışın gerçekleşmeyeceği anlamına geliyor. Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, emekli maaşlarına yansımayacak olan bir maaş artışının kabul edilmesinin mümkün olmadığı ifade edildi.

Kamu işçileriyle memurlar arasındaki zam oranlarını karşılaştıran Doğruyol, “Biz demiyoruz ki işçi arkadaşlarımızın maaşları neden yüksek? Elbette ortalama bir kiranın 8-10 bin lira olduğu bir dönemde elbette işçi arkadaşları 25-30 bin lira alması doğaldır. Ama memur maaşlarının kesinlikle yoksulluk sınırının altı olmaması gerekir. Kaldı ki milyonlarca memurumuza da sadece yüzde 17,55’lik yapılan zamla memurlarımız ile emeklilerimiz açlık ve sefalete mahkûm edilmişlerdir. Emekli maaşlarının mutlaka düzeltilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

“VERGİLER DEVLET İMKANLARIYLA KARŞILANMASI LAZIM”

Maaş zammı sonrasında vergi Motorlu Araç Vergisi’nin (MTV) iki katına çıkarılmasını hatırlatan Birlik Sağlık Sen Başkanı, “Bir sefere mahsus olarak çıkartıldı ama biz zannetmiyoruz ki bir seferle bu kalsın devam edecektir diye düşünüyoruz. Ve önümüzdeki günlerde de pek çok vergi yükünün yine bir şekilde vatandaşın sırtına yükleneceği söylenmektedir. Bu vergi yükünün ve maaş artışlarının faturası vatandaştan değil devletin imkanlarıyla karşılanması lazım. Yani aldığı, tahsil ettiği vergilerle bu vergi yükünün de mutlaka sabit ücretlilerinin sırtından, emeklilerin sırtından, memuru sırtından, işini sırtından bir an önce alınması gerekir. Tabii en önemli konulardan biri de vergi dilimleridir. Vergi dilimlerinin hızlı bir şekilde güncellenerek de bu bir taraftan yapılan zammın diğer taraftan vergi olarak geri alınmasının önüne geçilmesi gerekir” dedi.

Cumhuriyet