#ÖLÜRSEMİYİLEŞTİREMEM

Sağlıkta şiddeti önleme ile ilgili Sağlık Bakanı tarafından bildirimi yapılan eğitim kitapçığının bir kısmını yeniden gözden geçirmekte fayda var.

ÖFKENİZİ YÖNETEBİLMEK İÇİN;

  • derin nefes alın
  • ayakta durmak yerine oturmayı tercih edin
  • sessiz kalmaya çalışın
  • su için
  • sizi en çok mutlu eden anı hayal edin
  • olumsuz genellemelerden kaçının
  • iletişimin kontrolünü bırakmayın
  • mümkünse espri yapın
  • mümkünse farklı bir bakış açısı getirerek çözüme odaklanın
  • konunun kişisel bir hal almasına izin vermeyin
  • bir meslektaşınızdan-arkadaşınızdan yardım isteyin
  • öfkelenilen alandan ayrılın

Maalesef sağlık çalışanları yalnız bırakılmıştır, korunması yoktur, defalarca benzer olaylar yaşanmasına rağmen hala önlemler alınmamıştır. Sağlık çalışanlarına espri yapın gibi öneriler onları bu cendereden çıkarmaya yeterli mi? Soruyoruz!! 

Sağlık çalışanları her sabah işe giderken "Acaba bugün başıma ne gelecek?" sorusuyla mesaiye başlamak zorunda bırakıldılar. Bu ülkenin sağlık çalışanlarının her sabah yaptıkları bu. Peki bu psikolojide bir çalışan ne kadar verimli olabilir? 

O şah damarına bir iki milim kalan doktorun bu durumunu gören sağlıkçılar, Şah damarları kesilmeden; bir gün "bugün o işe gitmiyorum" dediklerinde bunun sorumlusu kim olacak? Soruşturmalarla zorla mı çalıştıracaksınız Sayın Bakan?

Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi'nde Anestezi Doktorlarından Eylem! haberimiz için tıklayınız.

SAĞLIKTA ŞİDDET DEĞİL, SAĞLIK TERÖRÜ!

Yaşanan bu olayların adı sağlıkta şiddet olarak tanımlanamaz. Çünkü bu sağlık terörüdür. Belirli bir grubun yine belirli bir gruba karşı yıldırmaya yönelik sistematik şiddet eylemleri bütününe Terör denildiğine göre, konuyu saptırmaya, basitleştirmeye gerek kalmadan bunun adına sağlık terörü denilmelidir. Nasıl ki bu ülkede kolluk güçlerimize ve sivil vatandaşlarımıza karşı pkk terörü, kadınlara karşı erkek terörü varsa bu insanların yaptığı da sağlık teröristliğidir.

Bunun adı artık sağlıkta şiddet falan değil bunun adı sağlık terörüdür. Belirli bir grup tarafından yine belirli bir grubu yıldırmaya yönelik sistematik şiddet eylemleri bütününe terör denir. Hiç de terörizmi anlamından saptırıp basitleştirmek değildir bu. Nasıl ki bu ülkede kolluk güçlerimize ve sivil vatandaşlarımıza karşı pkk terörü, kadınlara karşı erkek terörü varsa bu yaratıkların yaptığı da sağlık teröristliğidir. Zanlı direkt doktorun boğazını keserek kasten öldürmeye yönelik harekete geçtiği bu kadar ortadayken, gereken en ağır cezaya çarptırılması bekleniyor. Sağlık Bakanlığı artık populizmi bırakıp, doktorların maaşlarını hastaların vereceği puana göre düzenlemeyi tartışmak yerine derhal gerekli düzenlemeleri hayata geçirmelidir.

Tabipler Birliği de solculuk oynamayı bırakarak biraz tebabetle, asistan doktorların ağır çalışma koşullarıyla ve bu şiddet olaylarına kafa yormayı biranevvel gündemine almalıdır. 3-5 adamın hegomanyasında birliğinde siyasi açıklamalar yaparak gündem olmak yerine, sağlıkta şiddet için getirdikleri önerilerle manşet olmalıdırlar. 

HASTANELERDE X-RAY CİHAZLARI GÜNDEME ALINMALI!

Yaşanan bu olaydan bağımsız olarak şu soruyuda sormak istiyoruz! Teröristin birinin beline bombayı bağlayıp hastanenin içinde patlatması ihtimaline karşı emniyet ne gibi önlemler almıştır? Resmi olmayan rakamlara göre son bir yılda 20 bine yakın sağlık çalışanının görevini başındayken saldırıya uğramış olduğunu düşünürsek, bu kadar yüksek risk altında çalışan sağlık çalışanları için ne gibi güvenlik önlemleri alınmıştır? Bugün AVM’lerde bile metal dedektörler, x-ray cihazları varken hastanelerde bu konuda ne gibi önlemler alınmıştır? Bu ülkede hastaneler AVM’ler kadar önemli değil mi?

DÜNKÜ OLAYIN DETAYLARI! 

İzmir’de Hastanede Dehşet! Hasta Sağlık Çalışanının Boğazını Kesti! haberimizle ziyaretçilerimize duyurduğumuz elim hadise, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde dün saat 15.00 sularında gerçekleşti. Geçtiğimiz hafta diz ağrısı nedeniyle Asistan Dr.Kadir Songür tarafından kendisine ilaç yazılan Bayram K, iddialara göre. “Yazdığın ilaç ağrımı geçirmezse, o zaman görürsün” diyerek, hastaneden ayrıldı. Aynı hastanın dün hastaneye gelerek jiletle doktoru yaraladığı iddia ediliyor. Yaralanan asistan hekimin durumunun iyi olduğu, ilk müdahalenin çalışma arkadaşları ve hastanenin Plastik Cerrahi bölümünde yapıldığı öğrenildi. Saldırıya uğrayan Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon bölümü asistanı Kadir Songür, hayati tehlikeyi atlattı. 

Saldırının ardından polis hastanede güvenlik önlemleri almak için olay yerine gelse de, zanlının polisin gelişinden önce kaçtığı daha sonra polis ekiplerince yakaladığı bildirildi.

Zanlının, olaydan 3 gün önce aynı ilaçtan ötürü başka bir hekimin polikliniğine girerek terör estirdiği fakat hekimin orda olmamasından dolayı eşyalara zarar vererek ayrıldığı iddia ediliyor.

Editör: Haber Merkezi