Sağlık Bakanlığı müfettişlerinin yaklaşık 40 gün süren incelemelerinin ardından hazırlanan raporların 7 aydır kamuoyuna açıklanmamış olması, şehirdeki güven duygusunu zedeliyor. Özellikle “gölge başhekim” ve etik dışı yönetsel ilişkiler gibi başlıklar, kamu vicdanında ciddi rahatsızlık yaratmış durumda.
Usulsüz Görevlendirme ve “Gölge Başhekim” Tartışması
İddialara göre, B. K. isimli bir personel, 696 sayılı KHK ile temizlik görevlisi olarak atanmasına rağmen, usulsüz bir biçimde “klinik destek elemanı” pozisyonuna geçirildi. Hiçbir kadro ihtiyacı bulunmamasına rağmen Elazığ İl Sağlık Müdürlüğü’nde masa başı memur olarak görevlendirildi. Ancak esas dikkat çeken durum, B. K.'nın hastane içerisinde kendisini “Özel Kalem Müdürü” olarak tanıtması ve yönetici gibi davranması oldu. Resmi bir yetkisi bulunmadığı halde personele baskı uyguladığı, yöneticilerle poz verip bu görüntüleri sosyal medyada paylaştığı öne sürülüyor.
Başhekim Yardımcısı Hakkındaki Ağır Suçlamalar
Vekaleten başhekim yardımcılığı görevini yürüten Dr. A. K. da dosyanın bir diğer odağında yer alıyor. Kula hakkında öne sürülen iddialar oldukça ciddi:
-
Hastaneye gelmeden muayene raporu düzenlettiği ve bu yolla SGK’yı zarara uğrattığı,
-
Bazı personel ve yakınlarını ölümle tehdit ettiği,
-
4924 sayılı sözleşme ile aldığı maaşı riske atmamak için asaleten değil, vekaleten görev yaptığı,
-
Hukuka aykırı uygulamaları nedeniyle bazı hastaların tedavi süreçlerinin sekteye uğradığı ve hatta hayatını kaybedenler olduğu iddia ediliyor.
40 Günlük Soruşturma Sessizliğe mi Gömüldü?
İddialar kamuoyuna yansıdıktan sonra Sağlık Bakanlığı müfettişleri bölgeye gönderildi ve yaklaşık 40 gün süren detaylı bir inceleme yürütüldü. Ancak aradan 7 ay geçmiş olmasına rağmen herhangi bir resmi açıklama yapılmaması, sürecin “örtbas edilmek istendiği” şüphelerini beraberinde getirdi. Özellikle Elazığ İl Sağlık Müdürlüğü ve bazı siyasi aktörlerin sessizliği, kamuoyunda tepkilerin büyümesine neden oluyor.
Siyasi ve İdari Sessizlik Tepki Çekiyor
Şehrin milletvekilleri ile İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin sessizliği, yalnızca bürokratik bir krizi değil, kamu vicdanında büyük bir güven kaybını da beraberinde getiriyor. Ortada kamu zararı, görevi kötüye kullanma, baskı ve tehdit gibi ciddi suçlamalar bulunmasına rağmen hiçbir açıklama yapılmaması “bir şeyler mi saklanıyor?” sorusunu gündeme taşıyor.
Elazığ Kamuoyu Cevap Bekliyor
Elazığ halkı, sağlık çalışanları ve hasta yakınları şu sorulara net ve açık cevaplar istiyor:
-
Sağlık Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı raporlar neden gizli tutuluyor?
-
Usulsüz görevlendirme yapılan personel ödüllendirildi mi?
-
Tehdit edilen sağlık çalışanlarının güvenliği sağlandı mı?
-
SGK’nın zarara uğratılmasıyla ilgili kimler sorumlu tutulacak?
-
Sağlık çalışanlarının kuruma duyduğu güven neden göz ardı ediliyor?
Şeffaflık ve Hesap Verilebilirlik Çağrısı
Artık kamuoyunun beklentisi sessizlik değil, açıklık ve hesap verilmesidir. Bu süreçte yaşanan tüm gelişmelerin üstünün örtülmesi, sadece hukuksuzluğun değil aynı zamanda kamu zararı ve güven erozyonunun da büyümesine yol açacaktır. Elazığ’da yaşanan bu olayların aydınlatılması, sadece yerel değil, ulusal düzeyde de sağlık yönetiminin itibarını doğrudan etkileyecek niteliktedir.
Kaynak: Manşet23 Haber




