Aylık enflasyonun temmuzda %2,06, ağustosta ise %2,04 olarak gerçekleşmesinin ardından, eylül ayında bu oranın artabileceği öngörülüyor. Uzmanlara göre, açıklanacak veriler hem 2026 yılı maaş zamları hem de Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz politikası açısından belirleyici olacak.
Eylül Ayı Enflasyonu Ne Bekleniyor?
Finans çevrelerinde eylül ayı enflasyon beklentileri netleşmeye başladı:
-
Akbank Ekonomik Araştırmalar biriminin tahminine göre eylül ayı TÜFE artışı %2,6 seviyesinde olacak.
-
Bu oranla birlikte yıllık enflasyonun, ağustostaki %32,95 seviyesinden %32,4’e gerilemesi bekleniyor.
-
Ancak bu düşüş sınırlı kalabilir; özellikle bazı kalemlerdeki fiyat artışları genel enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam ediyor.
TCMB’den Enflasyon Uyarısı
Merkez Bankası’nın eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı tutanaklarında da dikkat çeken mesajlar yer aldı. Tutanaklarda, “enflasyonun ana eğiliminde sınırlı bir yükselişin olabileceği” ifade edildi. Hizmet ve gıda kalemlerinde görülen fiyat artışları, bu uyarının temel gerekçesi olarak öne çıktı.
Hangi Kalemler Fiyat Artışında Başrol Oynuyor?
Ekonomist Banu Kıvcı Tokalı, yaptığı değerlendirmede bazı alanlardaki fiyat hareketlerine dikkat çekti:
-
Gıda enflasyonu hâlâ yüksek seyrediyor; yıllık bazda %33 seviyesinde.
-
Dayanıklı tüketim malları – özellikle otomobil ve beyaz eşyada – %2 ile %3 arasında artışlar gözlemleniyor.
-
Eğitim giderleri, TÜFE sepetinde ağırlığı düşük olsa da, aylık enflasyona yukarı yönlü katkı sunuyor.
-
Giyim, enerji, sağlık, haberleşme ve eğlence-kültür alanlarında ise daha ılımlı fiyat hareketleri yaşanıyor.
Zam ve Faiz Sürecini Ne Bekliyor?
Tahminlere göre, eylül ayında açıklanacak yıllık enflasyon %32,5 seviyelerine gerileyebilir. Ancak 2025 sonuna kadar %30’un altına inme ihtimali zayıf görülüyor. Bu durum, hem kamu çalışanlarının 2026 yılı maaş artış oranlarınıhem de TCMB’nin faiz indirim sürecinin hızını doğrudan etkileyecek.
Ekonomistler, Merkez Bankası’nın ekim ayında faiz indirimlerine devam etmesinin olası olduğunu ancak indirim hızının yavaşlatılabileceğini belirtiyor. Enflasyonla mücadele hedefinin yanı sıra ekonomik büyüme ve istihdamın korunması gibi öncelikler, para politikasındaki manevra alanını daraltıyor.
