Ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da, yalnızca birkaç kutlama mesajı ve temsili etkinlikle geçiştiriliyor.
Ebeler, doğum anının sessiz kahramanları. Hayata ilk dokunuşun, ilk nefesin tanıkları. Ancak görevleri bu kadar kutsal olmasına rağmen, sistem içindeki yerleri hâlâ tam anlamıyla kabul görmüş değil.
“Kutlama Değil, Taleplerimizi Duyun”
Sağlık camiasında birçok alanda görev yapan ebeler, başta hastaneler olmak üzere pek çok birimde aktif olarak çalıştırılıyor. Ancak yönetici pozisyonlarına gelince, önleri kesiliyor. Sorumlu hemşire ya da sağlık bakım hizmetleri müdürü atamalarında “ebe” kadrosu çoğu zaman görmezden geliniyor.
Uzman ebe kadrosu ise hâlâ yasal bir statü kazanmış değil. Aynı alanda uzman unvanı taşıyan diğer meslek grupları daha yüksek maaş alırken, uzman ebeler yoksayılıyor.
Sözleşmeli Yönetici Atamalarında Ebelere Yer Yok
Ebeler, sözleşmeli yönetici pozisyonlarında da dışlanıyor. Sağlık dışı kurumlardan dahi yönetici atanabilirken, sağlık sisteminin temel taşlarından biri olan ebe kadrosu bu görevlerden dışlanabiliyor.
Görevde Var, Yetkide Yok
Toplum Sağlığı Merkezlerinde izinli Aile Sağlığı Elemanlarının yerine genellikle yalnızca ebe ya da hemşire görevlendiriliyor. Oysa görev tanımı aynı olan ATT, tıbbi sekreter gibi kadrolara bu hak tanınmıyor. Bu da ebelere yüklenen sorumluluğun, eşitlik ilkesine aykırı şekilde dağıtıldığını gösteriyor.
Kariyer Yolculuğu Tıkanmış Durumda
Ebelik mesleği için tanımlanmış bir unvan değişikliği ya da yükselme alanı bulunmuyor. Diğer sağlık meslek grupları için kariyer gelişim alanları varken, ebeler için bu yol hâlâ kapalı.
Sembolik Değil, Somut Adımlar Atılmalı
Ebeler Haftasında sendikalar dahi yalnızca kısa mesajlarla günü geçiştirirken, Hemşireler Günü’nde çeşitli kutlamalar ve ödüller düzenleniyor. Yılın hemşiresi seçiliyor ama yılın ebesi yok. Bu durum, meslekler arasındaki değersizlik algısının en çarpıcı örneklerinden biri.
Ebeler Haftası, yalnızca hatırlanmak değil; seslerinin duyulması, haklarının teslim edilmesi için bir vesile olmalı. Kuru kutlamaların ötesine geçilerek, yıllardır çözülemeyen sorunlara kalıcı çözümler üretilmesi artık bir zorunluluk.
