Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi ve BirGün gazetesinde köşe yazarlığı yapan Prof. Dr. Aziz Çelik, emekli aylıkları ile asgari ücrete zam yapılmaması nedenini 5 maddede anlattı.

Eğilmez'in, "Kasamızın durumu müsait değil diye bu insanlar sırtımızı dönemeyiz. Bunu nasıl yaparız? Kamu israfını keserek. İnanılmaz bir kamu israfı var. Kamu israfını keserek bu işe kaynak bulunabilir" şeklindeki açıklamaları, tartışmalara yol açtı.

Bu tartışmalı sözler, sosyal medyada da yankı buldu. Birçok kişi, Eğilmez'in önerisinin yanlış olduğunu düşünüyor ve kamu harcamalarının azaltılmasının tek başına çözüm olamayacağını savunuyor.

Prof. Dr. Çelik, Eğilmez'in analizlerine dair sert eleştirilerde bulundu. Çelik'in kişisel hesabından paylaştığı gönderide, "Hatalı analizler" başlığı altında asgari ücret ve emekli aylığı konusundaki beş maddeye yer verildi. Çelik, Eğilmez'in asgari ücret ve emekli aylığının artırılmasıyla ilgili analizlerinin hatalı olduğunu iddia etti.

"Emekli Aylıkları ve Asgari Ücret Artışı Konusundaki Yanılgılar"

Ekonomi gündeminde önemli bir isim olan Çelik, son dönemde tartışmalı bir konuya dikkat çekti. Emekli aylıkları ve asgari ücret artışıyla ilgili yapılan bazı iddiaları hatalı bulan Çelik, kamuoyunu bilgilendirmek adına önemli açıklamalarda bulundu.

İktidar 2 -  3 araba satışı ile kamu tasarrufu mu yapacak? İktidar 2 - 3 araba satışı ile kamu tasarrufu mu yapacak?

Çelik'in vurguladığı noktalardan biri, "Kaynak sorunu yoktur. Tercih sorunu vardır. Emeklilere kaynak olmadığı için zam yapılmıyor" iddiasının hatalı olduğu yönünde oldu. Çelik'e göre, emekli aylıklarının büyük bölümü prim gelirlerinden ödeniyor ve devlet katkısı geçmişteki düzeyde tutulsa emekli aylıklarında artış sağlanabilir.

Asgari ücret ve emekli aylıklarının artışı konusunda yapılan "devlet tasarruf etmeli" yorumlarına da eleştiri getiren Çelik, bunun olamayacak bir dilek olduğunu belirtti. Ona göre, kamu harcamalarının bileşimi değişmeli ve kamu daha fazla sosyal harcamaya yönelmelidir.

Çelik'in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda öne çıkan noktalar şunlar:

1. Asgari ücretin devlet tarafından ödenmediği ve asgari ücretle çalışanların özel sektörde olduğu.

2. Emekli aylıklarının büyük kısmının prim gelirlerinden ödendiği ve devlet katkısının artırılmasıyla aylıkların artabileceği.

3. Kamu harcamalarının yeniden yapılandırılması gerektiği ve daha fazla sosyal harcamaya odaklanılması gerektiği.

"SORUN KAYNAK DEĞİL, NEO LİBERAL EZBERDİR"

Kasamızda para olmadığı için değil asgari ücret artışının enflasyonu artıracağı ezberi nedeniyle asgari ücret artışına karşı çıkıyorlar. Sorun kaynak değil neoliberal ezberdir.

2-Kaynak sorunu yoktur. Tercih sorunu vardır. Emeklilere kaynak olmadığı için zam yapılmıyor iddiası hatalıdır. Emekli aylıklarının büyük bölümü prim gelirlerinden ödenir. Devlet katkısı/bütçeden ayrılan kaynaklar geçmişteki düzeyde tutulsa emekli aylıkları rahatlıkla artar.

2023 yılında SGK'ye bütçe transferlerinin bütçedeki payı yüzde 15 iken 2024'te yüzde 10'a düşürülüyor. Kaynak kısılıyor. Burada da amaç talebi kısmaktır. Sıkılaştırmadır. Yoksa kaynak yokluğu değil.

"KAMU DAHA FAZLA SOSYAL HARCAMA YAPMALI"

3-Asgari ücret artışı SGK gelirlerini de artırdığı için emeklilere daha çok aylık verilmesine yol açar. Günümüzde sosyal güvenlik sistemi dağıtım ilkesine dayalıdır. Bugünün gelirleri bugünün emeklilerine harcanır.

Dolayısıyla prim artışları SGK gelirlerini artırtacağı için asgari ücret artışı zincirleme etki yaratır. Asgari ücret artışı emekli aylıkları artışını destekler.

"KAMU DAHA FAZLA SOSYAL HARCAMA YAPMALI"

3-Asgari ücret artışı SGK gelirlerini de artırdığı için emeklilere daha çok aylık verilmesine yol açar. Günümüzde sosyal güvenlik sistemi dağıtım ilkesine dayalıdır. Bugünün gelirleri bugünün emeklilerine harcanır.

Dolayısıyla prim artışları SGK gelirlerini artırtacağı için asgari ücret artışı zincirleme etki yaratır. Asgari ücret artışı emekli aylıkları artışını destekler.

4-Asgari ücret ve emekli aylıklarının artışı için "devlet tasarruf" etsin demek olamayacak duaya amin demektir. Elbette kamu harcamalarının bileşimi değişmeli. Ancak kamu tasarruf etsin demenin manası yok. Kamu daha fazla sosyal harcama yapmalı.

"SORUN BÖLÜŞÜM TERCİHLERİNE İLİŞKİN"

Ancak sosyal harcamaların artması o marka araba yerine bu marka araba alınarak çözülecek bir mesele değildir. Bu meselenin küçük bir parçasıdır. Özü değildir. Bu yaklaşım sorunu popülerleştirmek ancak meselenin özünü görmemektir. Sorun kaynak değil bölüşüm tercihlerine ilişkindir.

5-Sermaye transferinin (dış kaynağın) demokrasiyle ilgisi olduğunu düşünmek büyük hatadır. Doğrudan yatırım (yabancı sermaye) demokrasiyle değil istikrarla ilgilenir. Dolayısıyla demokrasiyle zerre ilgisi olmayan otoriter ama istikrarlı rejimler sermaye için yeterlidir.

Sermaye için öngörülebilirlik ve istikrar önemlidir, demokrasi değil. Hatta demokrasinin kısıtlı olmasını tercih bile ederler. Böylece emek kontrolü daha mümkün olur. Kapitalizmle demokrasi arasında hala bir bağ olduğunu düşünmek büyük bir illüzyon olsa gerek."

Kaynak: Ekonomim