Tanık olarak dinlenen bir hemşirenin ifadesi ise davaya yeni bir yön verdi. İddialara göre, Baysal’a başka bir hastaya ait kas gevşetici ilaç uygulanmış, ardından ölüm gerçekleşmişti.
Duruşmada tanıklık yapan hemşire Tuğçe Kanpolat, gece nöbeti sırasında yaşananları anlattı ve o anlara dair verdiği ifadeyle salondaki herkesi şoke etti.
"Aslı Hemşire Pikeyi Maktulün Ağzına Kapatıyordu"
Tanık hemşire Tuğçe Kanpolat, olay gecesi birlikte nöbet tuttuğu hemşire Aslı Ersoy’un yetkili hemşire olduğunu, doktorun kendilerine "her şeyi Aslı’ya sorun" dediğini belirtti. Kanpolat’ın ifadesine göre olay şu şekilde gelişti:
“Mustafa, maktulün huzursuz olduğunu söyledi. Aslı o sırada başka bir hastayla ilgileniyordu. Cebinden çıkardığı bir ilacı Mustafa’ya vererek, ‘Bundan 2 cc yap’ dedi. İlacın ne olduğu ve uygulanıp uygulanmadığı konusunda net bir bilgim yok. Ancak kısa süre sonra Aslı ile maktul arasında bir tartışma çıktı. Gerginlik büyüdü. Bu esnada Aslı hemşirenin, hastanın üstündeki pikeyi alıp ağzına kapattığını kendi gözlerimle gördüm. Yaklaşık bir saat sonra hastanın öldüğünü öğrendik.”
"Yoğun Bakımda Kalma Sebebini Anlamadım"
Mahkeme heyeti, tanık hemşireye Baysal’ın genel sağlık durumunu da sordu. Kanpolat, hastanın durumunun iyi olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Hasta bilinci açık şekildeydi, yemek yiyebiliyordu. Ailesi sık sık ziyarete geliyordu. Yalnızca dizinde kırık vardı, ayağına platin takılmıştı. Yoğun bakımda neden kaldığını bilmiyorum, bu doktorların kararıydı.”
Mahkeme, Ölüm Nedeni Raporunu Bekliyor
Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, ölümün iğneyle verilen ilaçtan kaynaklanıp kaynaklanmadığının netleşmesi için adli tıp raporu talep edildi. Mahkeme, raporun ulaşmamış olması nedeniyle duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Aile avukatları, sürecin titizlikle takip edildiğini belirtti.
Trafik Kazasından Yoğun Bakıma: Olayın Geçmişi
Abdurrezzak Baysal, üç yıl önce geçirdiği trafik kazasının ardından hastaneye kaldırılmıştı. Sadece dizinde kırık bulunan ve bilinci açık olan Baysal, ayağına platin takılarak tedavi altına alındı. Durumu stabil olmasına rağmen yoğun bakımda tutulmaya devam edildi. Yakınları hastayı düzenli olarak ziyaret etti.
Ancak hasta, bir hemşireyle yaşadığı tartışmanın ardından fenalaştı. İddiaya göre, bu tartışmanın ardından başka bir hastaya ait olan ve kas gevşetici etkisi bulunan bir ilaç, doktor onayı olmadan Baysal’a enjekte edildi. Bu ilacın ölümüne yol açtığı öne sürüldü.
Kişisel Tartışma Ölümle Bitti
Dava dosyasına giren ifadelere göre, hemşire Aslı Ersoy ile Abdurrezzak Baysal arasında kişisel bir anlaşmazlık yaşandı. Bu tartışma, sadece sözlü değil fiziksel boyuta da taşındı. Tanık hemşire Tuğçe Kanpolat, Baysal’ın ağzına pikeyle baskı uygulandığını gördüğünü açıkça ifade etti. Bu çarpıcı iddia, ölümün doğal yollarla olmadığını güçlü şekilde ortaya koydu.
Gerçek, Otopsi Raporuyla Ortaya Çıktı
Baysal’ın ölümü üzerine hastane ilk etapta ölüm nedenini "kalp krizi" olarak bildirdi. Ancak ailesi, hastanın aniden fenalaşmasına dair şüphelerini dile getirerek savcılığa başvurdu. Yapılan otopsi sonucunda, ölümün kalp krizinden değil, damar yoluyla verilen ilaçtan kaynaklandığı tespit edildi. Bu rapor doğrultusunda savcılık tarafından kamu davası açıldı.
Adalet Arayışı Sürüyor
Aile, Abdurrezzak Baysal’ın ölümüyle ilgili sürecin üstünün kapatılmaması için mücadele veriyor. Oğullarının sağlıklı şekilde hastaneye gittiğini, doktor izni olmadan yapılan bir enjeksiyon sonucu hayatını kaybettiğini vurgulayan aile, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyor.
Davanın bir sonraki duruşması, adli tıp raporunun gelmesinin ardından belirlenecek. Gözler, mahkemeden çıkacak kararda.