Ancak Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Dr. Alpay Azap, bu modelin kamu yararı yerine özel sermayeyi besleyen bir sistem haline geldiğini vurguladı.

Kamu-Özel İşbirliği Modeli ve Kira Garantisi

KÖİ modelinde araziyi kamu sağlıyor, binayı özel şirket inşa ediyor. Devlet ise 25 yıl boyunca şirkete kira ödemeyi taahhüt ediyor. Ayrıca temizlik, güvenlik, otopark gibi sağlık dışı hizmetlerle birlikte radyoloji ve laboratuvar gibi bazı sağlık hizmetleri de özel şirketten veya taşeronlardan satın alınıyor.

Üstelik devlet, şirketlerin zarar etmemesi için %70 hasta doluluk garantisi veriyor. Böylece özel şirketler yatırımlarını kısa sürede amorti ediyor, vergi muafiyetleri ve ucuz kredilerle “ballı börek” bir kazanç elde ediyor.

Şehir Hastanelerinin Bütçeye Yükü

Başlangıçta 30 hastane hedeflenmişti, ancak ekonomik yük nedeniyle sayı 18’de kaldı. Eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı verilere göre, şehir hastanelerinin kira yükü başta 322 milyar avro olarak öngörülürken, düzenlemelerle 27,5 milyar avroya indirildi. Bu fark bile modelin ne denli maliyetli olduğunu ortaya koyuyor.

2025 bütçesinde, Sağlık Bakanlığı’na bağlı 935 hastaneye ayrılan payın %52 olduğu, yalnızca 18 şehir hastanesine ise %11’lik pay ayrıldığı dikkat çekiyor. Ankara Tabip Odası verilerine göre, yalnızca 2025’in ilk 7 ayında şehir hastanelerine 70,7 milyar TL harcandı.

Erişim Sorunu: Merkez Hastaneler Kapatıldı

Şehir Hastaneleri genellikle şehir merkezlerinin dışında yer alıyor. Bu nedenle vatandaşlar için ulaşım zorlaştı, sağlık çalışanlarının da iş yükü arttı. Doluluk garantisini sağlamak amacıyla Ankara Numune Hastanesi, Yüksek İhtisas Hastanesi, Zübeyde Hanım Doğum Hastanesi gibi tarihi ve köklü merkezler kapatıldı.

Bu durum hem erişilebilirliği azalttı hem de tıp eğitiminde önemli rol oynayan araştırma hastanelerinin kapanmasına yol açtı.

Bursa Örneği: Bir Hastane Yerine 11 Hastane Yapılabilirdi

Bursa’da şehrin dışına yapılan 1355 yataklı Şehir Hastanesi için 25 yıl boyunca ödenecek kira bedeli 23,4 milyar TL. Hastanenin ulaşımı için ek olarak 2 milyar TL’lik raylı sistem ihalesi yapıldı.
Uzmanlara göre bu parayla şehir merkezinde kolay erişilebilir 11 ayrı 400 yataklı hastane inşa edilebilirdi.

“Yatak Çok, Hizmet Yok”

Araştırmalara göre, ideal hastane büyüklüğü 300-600 yatak arasında olmalı. Ancak şehir hastaneleri binlerce yatak kapasitesiyle hem yönetilemez hem de verimsiz hale geliyor.
Örneğin, bazı şehir hastanelerinde hasta başına düşen kapalı alan 350 m²’nin üzerine çıkıyor. Bu da hem işletme maliyetlerini artırıyor hem de özellikle yaşlı ve engellilerin sağlık hizmetine erişimini zorlaştırıyor.

Taşeronlaşma Sorunu

Şehir hastanelerinde çekirdek sağlık hizmetleri dışındaki pek çok iş taşeron firmalara devrediliyor. Adana Şehir Hastanesi’nde 19 farklı alt hizmet kaleminin farklı şirketler tarafından yürütüldüğü bildiriliyor. Bu durum sağlık hizmetlerinde çok başlı yönetim, koordinasyon zafiyeti ve kalite kaybı yaratıyor.

Sonuç: Kamu Yararı Yerine Sermaye Aktarımı

TTB Başkanı Dr. Alpay Azap, şehir hastanelerinin uzun vadede özel sermayeye sürekli kaynak aktarımı sağlayan bir mekanizma haline geldiğini belirtiyor.
Daha küçük, erişilebilir ve maliyeti düşük devlet hastaneleri ile güçlü birinci basamak sağlık hizmetleri yerine, devasa ve maliyeti yüksek yapılar tercih edildi.