Yıldırım, olayın sıradan bir hırsızlık gibi gösterilmesinin gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Bu, kamu verilerine yönelik organize ve planlı bir operasyon ihtimalidir” dedi.

Yıldırım, soruşturmada izlenen yolun ciddi eksikler içerdiğini, yapılması gereken adli süreçlerin uygulanmamasının ise “dosyanın üstünün örtüldüğü” şüphesini güçlendirdiğini söyledi.

“Normalde yapılması gereken adımlar uygulanmadı”

Yıldırım, bu büyüklükteki bir olayda takip edilmesi gereken adli sürecin son derece açık olduğunu vurguladı:

  • HTS kayıtlarının istenmesi,

  • Dijital materyallere el konulması,

  • Adli bilişim incelemesi yapılması,

  • Organize suç ihtimalinin değerlendirilmesi…

Ancak Yıldırım’a göre bu soruşturmada bu adımların ya hiç atılmadığı ya da bilinçli biçimde geciktirildiği görülüyor.
“Bu bile tek başına büyük bir sorun ve soru işaretidir” ifadelerini kullandı.

“Dosya yalnızca idari bir ihlal gibi sunuluyor, bu kabul edilemez”

Yıldırım, olayın yalnızca disiplin boyutuna indirgenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek TCK 243, 244 ve 282. maddelerin doğrudan ilgili olduğunu hatırlattı.

“241 hard diskin aynı anda dışarı çıkarılması kişisel değil, organize bir eylemdir” diyen Yıldırım, olayın niteliğinin açıkça bilişim sistemlerine müdahale suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

“Bilgi işlem altyapısı yıllardır denetlenmedi mi?”

İddialar arasında bazı kişilerin uzun süredir sisteme yetkisiz erişim sağlayabildiği, kritik dosyalara uzaktan bağlantı kurduğu yönünde bilgiler olduğunu aktaran Yıldırım, bunun sıradan bir personel hatası değil, “kurumsal zafiyet ve sızma ihtimali” olduğunu belirtti.

Planlandı, Tepki Çekti, Geri Çekildi: Osman Kaya’dan 'Adil Zam' Çağrısı
Planlandı, Tepki Çekti, Geri Çekildi: Osman Kaya’dan 'Adil Zam' Çağrısı
İçeriği Görüntüle

“Veriler neydi? İhale, maliyet, atama dosyaları mı?”

Yıldırım, kaybolan veya erişilen veri içeriklerinin açıklanmamasının şüpheleri büyüttüğünü söyledi.

Kamuoyuna açıklanması gereken kritik başlıklar olduğunu belirterek şunları sıraladı:

  • İhale dosyaları

  • Yaklaşık maliyet hesaplamaları

  • Atama–sicil bilgileri

  • Hasta verileri

  • Stratejik planlama belgeleri

“Eğer bu veriler sızdırıldıysa, bu yalnızca bir hırsızlık değil, devletin iç işleyişini hedef alan bir operasyon anlamına gelir” dedi.

“10 yıllık servet artışları da araştırılmalı”

Olayla ilişkili olduğu iddia edilen bazı kişilerin son yıllardaki dikkat çeken mal varlığı artışlarının da MASAK tarafından incelenmesi gerektiğini söyleyen Yıldırım:

“Varsa delil ortaya çıkar, yoksa da kamu vicdanı rahatlar” diyerek kapsamlı mali inceleme talep etti.

“Kimseyi peşinen suçlamıyoruz ama bu yapı açığa çıkarılmalı”

Yıldırım, soruşturmada cevaplanması gereken kritik sorular olduğunu ifade etti:

  • Bu kişiler bu cesareti nereden aldı?

  • Kurum içinde kimlerle bağlantıları vardı?

  • Veriler kimlere aktarılacaktı?

  • Bu yapı ne kadar derine uzanıyor?

“Bu sorular yanıtlanmadan dosyanın kapanması mümkün değildir” dedi.

“Bu olayı örtbas etmeye çalışan herkesin karşısında duracağız”

Devlet verisinin önemine dikkat çeken Yıldırım, sağlık kurumlarının herhangi bir oluşumun arka bahçesi hâline gelmesine izin vermeyeceklerini vurguladı:

“Bu olay küçük bir hırsızlık değil, kurumsal itibara yönelik bir saldırıdır. Üstünü kapatmaya çalışan kim olursa olsun karşısında duracağız.”

“Suç duyurularını tek tek yapacağız”

Yıldırım, sendika olarak süreci takip ettiklerini belirterek şu açıklamayı yaptı:

  • Sorumluluğu olan,

  • Sorumlu olduğu iddia edilen,

  • Ya da bu eylemlere göz yumduğu düşünülen herkes hakkında

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na tek tek suç duyurusunda bulunacağız.
Bu dosyanın ucunu bırakmayacağız, sonuna kadar gideceğiz.”