Ancak bu sonuçlara nasıl ve hangi taleplerle ulaşıldığını göz önünde bulundurmak önemlidir. İşte sadece yetkili sendikanın taleplerine odaklanarak neler talep edildiğine dair bir bakış:

  • Özel Hizmet Tazminatı artırıldı mı?
  • Gece çalışma tazminatı alındı mı (Aynı kurumda sürekli işçi alınıyor mu)?
  • Tüm ödemelerden vazgeçildi mi, Taban ödeme emekliliğe yansıtıldı mı (Aynı kurumda sürekli işçinin yansıyor mu)?
  • Birim sorumluları için teşvik puanı aratıldı mı?
  • Fazla çalışma ücreti artırıldı mı (Bir uzman hekim sürekli işçi kadar alabilecek mi)?
  • Fiili hizmet süresi zammı hesabında, nöbet tutan veya vardiyalı çalışma sisteminde görev yapan personele yönelik iyileştirme yapıldı mı?
  • Birinci basamak sağlık hizmetlerinde sertifikalı personellere 0,10 ek teşvik puanı eklendi mi?
  • Aile sağlığı çalışanlarının tavan ücretinde düzenleme yapıldı mı?
  • Ebelere hemşirelik yetkisi tanımlandı mı?
  • Senelik izinlerde ücret kesintisi önlendi mi?
  • Giyim yardımında iyileştirme yapıldı mı?
  • Yılda bir kez Mart ayında 14 Mart Tıp Bayramı İkramiyesi ödenecek mi?
  • Sosyal sorumluluk kapsamında personele psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmeti verilecek mi?
  • Sağlıkta kariyer planlaması yapıldı mı?
  • COVID-19 salgın mücadelesi kapsamında derece verilmesi sağlandı mı?
  • Kreş sorunu çözüldü mü, kreş yardımı alındı mı?
  • Toplu taşıma indirimi kazanıldı mı?

Bu toplu sözleşme dönemi, sağlık sektöründe birçok sendikanın rol aldığı ve sonuçların tüm sendikalar için önemli olduğu bir süreci yansıtıyor gibi görünüyor. Sonuç olarak, sendikaların üyelerinden alacakları aidatlar arttıkça, sendikaların kazançlı çıktığı bir dönem olarak kaydedilebilir. Ancak, sağlık çalışanlarının bu sonuçlardan ne kadar memnun olduğu, sendikaların kamuoyuna yansıttıkları gibi kesin değil gibi görünüyor. Bu süreçte sendikaların, sağlık çalışanlarının çıkarlarını en iyi şekilde savunmak adına ne kadar etkili oldukları da tartışma konusu olabilir.