İddialara göre, aynı bölümde çalışan bir diğer temizlik personeli tarafından tacize uğrayan Zehra* adlı kadın işçi, kolundaki morluklarla birlikte darp raporu aldı ve yaşadığı olayı yazılı bir dilekçeyle hastane yönetimine bildirdi. Ancak beklenen adli ceza veya disiplin önlemleri alınmadı.

Hastane yönetimi, tacizci işçiyi başka bir bölüme atayarak adeta ödüllendirdi. Bu karar, çalışma koşullarının çok daha iyi olduğu çöp bölümüne atanmasıyla somutlaştı. İronik bir şekilde, çöp ve temizlik bölümleri iş tanımları açısından birbirine bağlı olduğundan, Zehra hala taciz iddialarını dile getirdiği iş arkadaşıyla aynı ortamda çalışmaya devam ediyor.

Hastane içinde yankı uyandıran bu olay, Dokuz Eylül Hastanesi Kadın Dayanışma Komitesi tarafından titizlikle inceleniyor. Kadın emekçiler, taciz vakasının üzerini örtmeye çalışan hastane yönetimine ve sendikaya karşı mücadelelerini sürdürüyor.

Sendika görmezden geldi

Hastane yönetiminin tacizci işçiyi koruyan tavrı üzerine Zehra durumu üye olduğu Türk-İş’e bağlı Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası’na da bildirdi. Ancak sendika yaşanan tacizi duymazdan gelerek hiçbir adım atmadı.

Dokuz Eylül Kadın Dayanışma Komitesi’ne olaydan sonraki süreçte yaşadıklarını da anlatan Zehra, çalışma ortamında yaşanan tacizden dolayı kendisinin suçlandığını anlattı. “Adam zaten evli, iki çocuğu var. Şimdi sen şikayet edeceksin, yuvası dağılacak” türünden sözlere maruz kalan Zehra, neredeyse tacize uğradığı için suçlu çıkacağını belirtti. Tüm bu tavırlara, kendisine destek olmayan sendikaya, tacizciyi gözeten hastane yönetimine karşı Zehra yaşadığı tacizin hesabının sorulmasında ve sonuna kadar mücadele etmekte kararlı.

‘Bu işin peşini bırakmayacağız’

Dokuz Eylül Hastanesi Kadın Dayanışma Komitesi üyeleri de Zehra’nın mücadelesinde sonuna kadar yanında olacaklarını belirterek şunları söyledi:

“Zehra’nın yaşadıklarını her gün farklı farklı işyerlerinde milyonlarca kadın emekçi yaşıyor. Tacize uğrayan biziz, ama susması, sesini çıkarmaması istenen yine biziz. Hayır, biz bunu kabul etmiyoruz ve tam da buna karşı mücadele ediyoruz. Biz başımızı öne eğmeyeceğiz; bizi taciz eden, bize şiddet uygulayan başını öne eğecek. Tacizcileri kollayan hastane yönetimi, tacizin üstünü örten sendika başını öne eğecek ve hep beraber bunu yaşattıkları için arkadaşımızdan özür dileyecek. Bugün Zehra’nın başına gelen yarın başka bir arkadaşımızın başına gelecek. Bu yüzden biz hastanemizde tacizci personel istemiyoruz. Hem hukuki yoldan hem de hastanede Zehra ile birlikte ne gerekiyorsa yapacağız, bu işin peşini bırakmayacağız. Dokuz Eylül Hastanesi’ndeki tüm çalışma arkadaşlarımızı Zehra’nın mücadelesine destek olmaya çağırıyoruz.”

Tacize uğrayan kadın işçinin adı değiştirilmiştir.