Özellikle yetkili sendikalarda karar mekanizmalarının tabandan kopuk şekilde işlediğini belirten çalışanlar, “Aidat verdiğimiz sendikanın başkanını biz seçemiyorsak, bu demokrasi değil” diyerek doğrudan seçim talebini yüksek sesle dile getiriyor.
“Delege Oyunu Son Bulsun”
Üyeler, mevcut yapının delege sistemi üzerinden kurgulandığını, delegeyi sendika yönetiminin belirlediğini, yönetime ise sadece bu delegelerin oy verdiğini belirterek bu sistemin demokratik temsili engellediğini savunuyor. “En alttan başlayarak yukarıya doğru seçilmedikçe kimse tabanı temsil edemez” görüşü, sosyal medyada binlerce kamu çalışanının ortak sesi haline geldi.
“Sendika Ağalığına Son”
Çalışanlara göre delegelerin büyük bölümü sendika yönetimiyle bağlılık ilişkisi içinde oy kullanıyor. Bu durumun sendika içi “ağalık düzeni” oluşturduğunu belirten çok sayıda yorumda, “Koltuğa yapışanlar ancak genel üyelikle yapılacak seçimle gönderilebilir” denildi.
“Taban Gücünün Farkında Değil”
Bir diğer eleştiri ise çalışanların sessiz kalmasına yönelik: “Bu kadar üniversite mezunu aidat veriyor, ancak yönetimi seçemiyor. Oysa örgütlü gücünün farkında olan bir taban her şeyi değiştirebilir” çağrısı yapılıyor.
“Sendika Rantı ve Dayatma Sistemi”
Bazı yorumlarda ise, sendikal sistemin bir “rant ağına” dönüştüğü belirtilerek “Güvenmediğimiz adaylar bile sistemin dayatmasıyla başa geliyor. Bu yapı değişmezse taban hep edilgen kalacak” görüşü öne çıkıyor.
Çalışanlar artık sendikalarda doğrudan temsili, hesap verebilirliği ve gerçek demokrasi talep ediyor.
Tepkiler, yakın gelecekte sendikal reform tartışmalarının yeniden alevlenebileceğine işaret ediyor.
