"SES: Sağlık Emekçileri Yıpranıyor, Şiddet Her Türüyle Karşılaşıyor!"

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), uzun yıllardır ağır iş yükü ve düşük ücretler altında çalıştırılan sağlık emekçilerinin son dönemde pandemi ve deprem gibi zorlu süreçlerle mücadele ederek giderek yıprandığını ve sağlıklarını kaybetmeye başladıklarını belirtiyor.

Ayrıca, sağlık sisteminin bir sonucu olarak hasta ve hasta yakınlarının şiddeti, idarecilerin mobbing uygulamaları ve siyasilerin siyasal şiddet yaratma çabaları gibi şiddet türleriyle de karşı karşıya olduklarına dikkat çekiyor.

"Sağlık Emekçileri Zorlu Koşullarda Fazla Mesai ve Nöbet Tutarak Gelir Artışı Arayışında!"

Kamu emekçileri arasında en düşük temel ücretlere sahip olan sağlık çalışanlarının, gelirlerini biraz artırmak için yıllık izinler, bayram tatili ve hafta sonu tatili gibi dinlenme haklarından feragat etmeye ve fazla mesaiye veya nöbet tutmaya zorlandığına dikkat çekildi. Yapılan açıklamada, zaten zorlu olan çalışma koşullarının daha da ağırlaştığı belirtilerek, yoğun bakım ve acil gibi öncelikli servislerde çalışabilmek için dahi torpil arayışlarına başvurdukları ifade edildi.

“4 KİŞİLİK BİR HANEYE GIDA VE TEMEL HARCAMALARI İÇİN 33.750 TL GİRMESİ GEREKMEKTEDİR”

Seçim öncesi vaat edilen “En düşük memur maaşı 22 bin olacak” söyleminin 15 Temmuz maaş zamlarına uygulansa bile hiçbir derde derman olmayacağı ifade edilen açıklamada; “Türk İş Mayıs ayı verilerine göre 4 kişilik bir haneye gıda ve temel harcamaları için 33.750 TL girmesi gerekmektedir. Bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyeti ise 13.500 TL ye ulaşmıştır. Bu rakamlarda bireylerin kendini sosyal ve kültürel alanda geliştirmesi için, yılda bir sefer bile olsa tatil yapma olanakları yer almamaktadır. En önemlisi de bu paket içinde artan kira fiyatları da yeterince yansıtılmamıştır. Artık bir maaş birçok ilde sadece bir kiraya ya zor yetmekte ya da kira ücretinin bile altında kalmaktadır” denildi.

“MEVCUT ÜCRET REJİMİ DEĞİŞMEK ZORUNDA”

Bugün tüm koşulların mevcut ücret rejiminin değişmek zorunda olduğunu gösterdiğine işaret edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Bizim istediğimiz ücret rejiminde; hiçbir haneye yoksulluk sınırı altında temel ücret girmemeli, çalışırken ve emeklilikte insanca yaşam koşulları için işkolumuzdaki en düşük ücreti alan çalışanın temel ücreti Temmuz 15 maaşı en az 3 asgari ücret seviyesine yükseltilmelidir.

Bunun üzerine yapılan işin riski ve niteliği, eğitim durumu, hizmet yılı gibi kriterler eklenerek giydirilmiş ücret belirlenmelidir. Bu temel ücret modeli yardımcı hizmetler sınıfı, idari hizmetler sınıfı, sağlık hizmetleri sınıfı ve her meslek için ayrı ayrı belirlenmelidir. Yani hizmetliden profesörüne kadar temel ücretler net bir kritere bağlanmalı ve üstüne yukarıda yazdığımız kriterler ile giydirilmiş ücretler belirlenmelidir. Tüm ücretler emekliliğe yansıtılmalıdır.”

“SARI SENDİKALAR YÜZÜNDEN TİS’TE ANLAMSIZ BİR HALE GELMİŞTİR”

Temel ücret dışındaki sabitleme dışında temel ücret artışına yönelik tartışmaların, özlük hakları, sosyal haklar, demokratik hakların tamamının TİS masasında belirlenmesi gerektiği belirtilen açıklamada; “4688 sayılı sendika yasası GREV’li ve özgür pazarlığı içerecek tarzda değiştirilmelidir. 6 dönem (12 yıl) boyunca yetkilendirilmiş sendika ve ortağı sarı sendika sürekli hükümet ile anlaşma yapmakta ve emekçileri sefalet ücretlerine teslim etmektedir. Konfederasyonumuz KESK ve bağlı işkollarının mücadelesi olmaz ise azda olsa hükümetin aralarda bahşettiği ücret artışları dahi

olmayacaktı. Oysa biz sendikal örgütlenmenin en önemli kazanımının Toplu İş Sözleşmesi (TİS) olduğunu biliyoruz. Bu sendikalar yüzünden TİS’te anlamsız bir hale gelmiştir. TİS’ler satış sözleşmelerine döndüğü yetmezmiş gibi iktidar her seferinde tek taraflı ücret belirlemeleri ile TİS masasını da özellikle anlamsız hale getirmektedir.”

Açıklamada son olarak şöyle denildi; “Bu nedenler ile 2024-2025 yıllarını kapsayacak ve Ağustos ayında başlayan TİS sürecine giderken GREV’li toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkını güvence altına alacak bir sendika yasasını öne çıkaran yaklaşımı da esas alacağız.  Tüm iş kolu emekçilerini bu talepler etrafında birlikte örgütlenmeye ve mücadeleye davet ediyoruz.”