Memur ve emeklilere yönelik yapılan %50 zam açıklamalarını değerlendiren Kuruoğlu, bu söylemleri eleştirerek enflasyon farkının zam olarak sunulmasını rezalet olarak niteledi. Ayrıca, son 3 yılda birçok kalemin %500-600'lük artışlarının görmezden gelindiğini belirterek, %15 zam ve %35 enflasyon farkı verilse bile alım gücünde elle tutulur bir artışın olmayacağını ifade etti.
Kuruoğlu, refah payı uygulamasının devam etmesinin önemli olduğunu vurgulayarak daha somut bir şekilde ifade etti: "Refah payının en düşük devlet memuru maaşını, yoksulluk sınırına yükseltecek oranda olması gerekmektedir." açıklamasında bulundu. Kuruoğlu, bu sebeple refah payı uygulamasının daha da önemli hale geldiğini belirterek memurların ve emeklilerin alım gücünün artırılması gerektiğini dile getrdi.
Ek gösterge düzenlemesi yeniden ele alınmalı
Bununla birlikte, ek gösterge düzenlemesinin de, geneli kapsayacak şekilde yeniden ele alınması, hem kamuda bozulan hiyerarşik yapının bozulmaması hem de emeklilikte yaşanan adaletsizliğin düzeltilmesi açısından, büyük öneme haizdir. Hür-Sen olarak, devleti somutlaştıran en önemli unsurun devlet memuru olduğu gerçeğinden hareketle, ekonomik ve sosyal olarak güçlü kamu çalışanının, güçlü devlet ile eş değer olduğunu biliyoruz. Mücadelemiz, pastadan hak ettiğimiz payı alarak, güçlü memur, huzurlu memur, güçlü devlet anlayışına ulaşmak içindir. Hız kesmeden, mücadeleye devam!