Hastanenin en yetkili ismi olan başhekimin hem personelden hem hasta yakınlarından uzak bir duruş sergilemesi, uzun süredir dikkat çekiyordu. Ancak hastane hakkında ortaya atılan FETÖ/PYD bağlantılı iddialar karşısında da sessiz kalması, bu ilgisizliğe yeni bir boyut kazandırdı.

FETÖ Gölgesi İddiası: Şeffaflık Neden Yok?

Basına yansıyan bilgilere göre, hastaneye yönelik bir şikayet dosyasında FETÖ iltisaklı olduğu iddia edilen bir kişinin yer aldığı öne sürülüyor. Bu kadar ciddi bir iddia karşısında kamuoyuna net bir açıklama yapılmaması, “şeffaflık nerede kaldı?” sorularını beraberinde getiriyor. Uzmanlar, kamu kurumlarının böyle durumlarda kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğunu hatırlatıyor.

Sinop Bağlantısı Yeni Soru İşaretleri Doğurdu

İddiaların yalnızca Bursa ile sınırlı kalmaması da dikkat çekici. Şikayet dosyasının Sinop merkezli bir yapı ile ilişkili olduğu belirtiliyor. Bu bağlantının, geçmişte bazı kamu görevlilerinin tayin ve terfilerindeki tutarsızlıklarla örtüştüğü iddiası ise işin ciddiyetini artırıyor. Söz konusu yapılanmanın sadece bürokratik değil, aynı zamanda siyasi nüfuz taşıdığına yönelik yorumlar yapılıyor.

Hastane Yönetimi Neden Suskun?

Bursa gibi kritik bir şehirde, sağlık sisteminin merkezinde yer alan bir hastanede bu tür iddiaların ortaya atılması, doğrudan halk sağlığına ve kurumsal güvene zarar veriyor. Başhekimin ve hastane yönetiminin bu sessizliği sürdürmesi, kamu vicdanında “acaba görmezden gelinen bir yapı mı korunuyor?” şüphesini doğuruyor.

Beklenti Net: Ya Açıklık, Ya Sorumluluk

Hastane yönetiminden beklenen şey oldukça net: ya kamuoyunu tatmin edecek şekilde açıklama yapılması ya da bu iddiaların ciddiyetle incelenip kamu görevlilerine düşen sorumluluğun yerine getirilmesi. Aksi halde, Bursa Şehir Hastanesi’nin sadece sağlıkla değil, karanlık ilişkilerle de anılma riski büyüyor.