İktidarın milyonlarca memurun çözüm bekleyen sorunları için seçim öncesinde herhangi bir adım atmaması ise eleştirilerin odağında yer alıyor.

1- En Düşük Memur Maaşı Yoksulluk Sınırına Çıkarılmalıdır!

Uzun yıllardır imzalanan toplu sözleşmelerde sunulan zam oranları, zamanı geldiğinde TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarının bile gerisinde kalmaktadır. TÜİK enflasyonu, piyasalardaki fiyat artışlarıyla uyumlu olmadığı için verilen zam oranları, gerçek zam oranlarına göre oldukça düşük kalmıştır. Bu durum, sabit gelirli bireylerin satın alma güçlerinin azalmasına sebep olmuştur.

Ortalama memur maaşının açlık sınırına yakın olduğu bir zamanda, kamudaki adalet terazisi de şaşmış durumda. Farklı meslek gruplarının ücretleri arasında büyük uçurumlar var ve bu haksızlıkların giderilmesi için en düşük maaş yoksulluk sınırına getirilmeli, kamuda maaş dengesizliği giderilmelidir.

2 - İkramiye Memurlara da Verilmelidir

1956 yılından beri, Kamu'da çalışan işçiler, 6772 sayılı yasa hükümleri gereğince Cumhurbaşkanlığı Kararları ile her yıl düzenli olarak yarım aylık tutarında 4 adet ilave tediye (ikramiye) almaktadır.

2018 yılında gerçekleştirilen düzenlemeyle birlikte, tüm emekliler artık bayramlarda ikramiye almaktadır. Bu değişiklikle birlikte, kamuda ikramiye almayan tek kesim memurlar olmuştur.

Devletin, çalışanları arasında ayrım yapmaması ve her birinin haklarını eşit şekilde koruması gerekmektedir. Bu sebeplerden dolayı, kamudaki tüm işçilerin ve emeklilerin aldığı ikramiyeden memurlar da faydalanmalıdır. Adalet ve eşitlik ilkelerine uygun bir yaklaşım getirilerek, tüm çalışanların hak ettikleri ödemeleri almaları sağlanmalıdır.

3- Katsayı ve Ek Gösterge Adaletsizliğine Son Verilmelidir

Kamu çalışanları arasında adaletsizliğe neden olan katsayı ve ek gösterge sorununun çözülmesi amacıyla yapılan düzenleme, maalesef başta yönetici konumundaki şefler olmak üzere birçok kamu görevlisini mağdur etmiştir. Bu nedenle, yapılacak yeni bir düzenleme ile tüm kamu çalışanları eşit bir şekilde 3600 ek gösterge hakkına sahip olmalıdır. Bu çözüm oldukça basit ve adil bir yaklaşımdır ve 1. dereceye düşen tüm kamu çalışanları için geçerli olmalıdır. Bu şekilde, katsayı ve ek gösterge uygulamaları nedeniyle ortaya çıkan adaletsizliklerin önüne geçilebilir ve tüm kamu çalışanları hak ettikleri maaşı alabilir.

4- Yardımcı Hizmetler Sınıfı Kaldırılmalıdır

Taşeron işçilerinin kadroya geçirilmesi sonrasında, artık anlamını yitirmiş olan ve çoğunluğu lise, ön lisans ve lisans eğitimini tamamlamış olan yardımcı hizmetler sınıfı personeli, eğitim durumlarına uygun memur kadrolarına geçirilmelidir. Bu amaçla, yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalı ve bu sınıfa dahil olan personelin nitelikleri göz önünde bulundurularak, uygun memur kadrolarına geçişi sağlanmalıdır. Bu şekilde, kamu kurumlarında görev yapan personelin mesleki eğitim seviyeleri göz önünde bulundurulacak ve daha etkin bir çalışma ortamı oluşturulacaktır.

5 - Vergi Mağduriyetine Son Verilmelidir

Kamu çalışanlarının maaşlarından zaten %15 vergi kesintisi yapılırken, vergi dilimi sebebiyle ilerleyen aylarda kesilen oranlar artarak, verilen zam oranının fazlasıyla geri alınmasına neden olmaktadır. Vergi dilimi sebebiyle yılın başında alınan maaş ile yılın sonunda alınan maaş birbirinden farklıdır ve her ay azalmaktadır. Bu durum, tüm kamu görevlileri için vergi dilimi mağduriyeti yaratmaktadır. Bu nedenle, vergi oranının %15'te sabitlenmesiyle, vergi dilimi mağduriyetine son verilmelidir. Bu düzenleme, kamu görevlilerinin alın terinin karşılığını almasına yardımcı olacak ve çalışma motivasyonlarını artıracaktır.