Sağlık Bakanlığı’nın öncülüğünde yürütülen çalışmalar, hem altyapı hem hizmet hem de sağlık teknolojileri açısından kapsamlı bir dönüşüm sürecine işaret ediyor. "Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modeli" çerçevesinde sadece büyük şehirlerde değil, Anadolu’nun dört bir yanında da vatandaşların yaşam kalitesine doğrudan dokunan adımlar atıldı.

Bu bir yılda 49 ilde sahaya inildi; sadece merkezden yönetilen değil, yerinde çözümlerle şekillenen bir sağlık stratejisi benimsendi. Bakanlık ekipleri sahada sorunları doğrudan tespit edip ihtiyaçları hızla karşılamak üzere harekete geçti.

Yeni Sağlık Merkezleriyle Hizmet Ağı Genişliyor

Vatandaşa en yakın noktadan sağlık hizmeti sunmayı hedefleyen Bakanlık, 158 yeni Aile Sağlığı Merkezi ve 34 Sağlıklı Hayat Merkezi’ni hizmete açtı. Bu merkezlerde, bireylerin sadece hastalık durumlarında değil; sağlıklı yaşamı sürdürmeleri için de destek veriliyor. Aile hekimlerinin yürüttüğü 56 milyonun üzerinde kronik hastalık taraması sayesinde yaklaşık 5,6 milyon kişiye erken teşhis konularak önleyici sağlık yaklaşımı hayata geçirildi.

Ayrıca 10 milyon 200 bin kişiye kanser taraması yapılırken, 1 milyon 282 bin anne adayına gebelik sürecinde eğitim ve danışmanlık desteği verildi. Bu hizmetler sayesinde hem annelerin hem de doğacak bebeklerin sağlık riskleri önemli ölçüde azaltıldı.

MHRS’de Randevu Sorununa Çözüm: %80 Azalma Sağlandı

Vatandaşların uzun süredir şikâyet ettiği Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ile ilgili yapılan iyileştirmeler sonucu, bekleyen randevu taleplerinde yaklaşık %80 oranında azalma sağlandı. Hekim kadrolarında yapılan güçlendirme ve dijital altyapı iyileştirmeleriyle birlikte sağlık hizmetlerine erişim daha hızlı ve verimli hale getirildi.

Aynı zamanda Risk Esaslı Denetim Sistemi (REDES) adı verilen yeni bir denetim altyapısı geliştirildi. Türkiye genelinde 210 REDES temsilcisi görevlendirilerek 81 ilde sağlık tesislerinin kalitesi ve işleyişi daha sıkı denetim altına alındı.

Yerli Üretim ve Yapay Zekâ Destekli Tıpta Atılım

Teknolojiye yapılan yatırımlar da dikkat çekiyor. ASELSAN ve TÜSEB iş birliğiyle ilk yerli kalp-akciğer makinesi üretildi. Böylece dışa bağımlılık azaldı, yerli çözümlerle ileri tıbbi cihazlar üretilebilir hale geldi. Aynı zamanda sağlık alanında yapay zekâ teknolojileri daha yaygın şekilde kullanılmaya başlandı. Tanı ve hasta takibinde yapay zekâ destekli sistemlerle teşhis süreçleri hızlandırıldı.

Aile Hekimliği Uygulamaları için Yeni Rehber Yayımlandı Aile Hekimliği Uygulamaları için Yeni Rehber Yayımlandı

İlaç ve Kanser Tedavisinde Kritik Adımlar

Kanser tedavisinde çığır açacak bir gelişme olarak, 25 farklı kanser türünde kullanılan 5 immünoterapi ilacı SGK geri ödeme kapsamına alındı. Bu düzenleme, yaklaşık 48 bin kanser hastasının tedaviye erişimini kolaylaştırırken, ailelerin de ekonomik yükünü hafifletti. Öte yandan sigara bırakma polikliniği sayısı 467’den 668’e çıkarılarak, halk sağlığına yönelik önleyici politikalar güçlendirildi.

Yeni Yasayla Daha Geniş Bir Reform Geliyor

TBMM’ye sunulan yasa değişikliği teklifi ile sağlık sisteminde ikinci büyük dalga geliyor. Düzenleme; organ bağışından ilaç tedarikine, tıbbi cihaz güvenliğinden özel hastanelerin denetimine kadar çok sayıda başlıkta sistemi daha şeffaf ve sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyor. Ayrıca aldatıcı sağlık reklamlarına karşı da sıkı düzenlemeler getirilmesi planlanıyor.

Küresel Hedef: “Sağlıkta Lider Türkiye”

Sağlık Bakanlığı, sadece yurtiçinde değil, uluslararası alanda da iş birliklerini güçlendirmeyi sürdürüyor. Son bir yılda 37 yeni uluslararası belgeye imza atılarak Türkiye'nin küresel sağlık politikalarında daha etkin bir oyuncu haline gelmesi için zemin hazırlandı.

“Sağlıklı Türkiye Yüzyılı” bir yılda sadece bir vizyon olmaktan çıktı; sistemli bir reform sürecine dönüştü. Bakanlık yetkilileri, bu başarıları daha da ileri taşıyarak Türkiye’nin sağlıkta örnek ülke konumuna ulaşması için kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini vurguluyor.