Sağlık, insan hayatının en önemli unsuru.
Sağlık olmadan kaliteli bir yaşam düşünülemez.
Devlet, milletin sağlıklı bir toplum olarak yaşaması için en büyük etken.
Sağlık Ocakları, Devlet Hastaneleri ve Üniversite Hastaneleri.
Türkiye Son yıllarda Sağlık yatırımlarında belki dünyada birinci sırada yatırım yapan ülkesi. Şehir Hastaneleri başlı başına birer başarı. Bunun yanında ilçelerde yenilenen, yeniden yapılan Devlet Hastaneleri..
Hemen hemen her mahalleye bir,iki,üç hatta dört tane yapılan Sağlık Ocakları. Hepsi insan sağlığına verilen önemin birer parçası. Milletin sağlığı söz konusu olduğunda en hızlı bir şekilde ulaşabilmesi için yapılan yatırımlar.
Kalite...
Kalite demişken.
Son teknoloji ile yapılan Hastanelerin kalitesi, binalar ve techizatlarla doğru orantılı mı bakmak lazım. Yani bazen yepyeni bir bina, hantal devasa bir yapıya dönüşebilir mi mesela?
Kaç yıl uğraşıldı ben bile bilmiyorum Bodrum Devlet Hastanesinin yapımı için. Yıllarca çeşitli sebeplerden dolayı öylece bekledi. Muhalefet, özellikle de yönettiği şehre bir tek ağaç bile dikmekten aciz Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın bile diline düştü defalarca. Her kusurunu örtmek için Devlet Hastanesini örnek gösterdi.
Olsun. Muhalefettir,görevi bu deriz.
Devlet Hastanesi Konacık-Ortakent arasında. Trafiğin tam anlamı ile çilehaneye döndüğü bir nokta. İstinat duvarında 4 Şehidimizin resmi yapıldı. Öncelikle vesile olan kimler ise, binlerce kere teşekkür ederim. Keşke duvarın tamamı doldurulsa idi. Ödenek mi kalmadı acaba? Yok hani komple duvarı anlamlı bir şekilde resmedelim denirse biz parasını HEMEN temin ederiz yani.
Neyse.
Hastaneye tam da yokuş ortasına konan kavşaktan dönerek gidiliyor. Arabanız varsa, işkence trafiğini çeke çeke gidebilirsiniz Hastaneye.
Ya aracınız yoksa?
Sizi balık istifi şeklinde doldurulmuş şehir içi dolmuşları götürür. Hastaneye değil ha. Kavşaktan 200 metre aşağıda, Migrosun önündeki durağa. Öyle az yukarıda falan yok öyle. Zaten minibüsçüler fırça atmak için ‘ıhhh’ demenizi bekliyor ona göre. Orada inersiniz. Migrosa özel gibi yapılan, 400 bin nüfuslu Bodrum’un bildiğim kadarı ile SADECE ÜÇ üst geçidinden karşıya geçersiniz. Bitmedi. Oradan 200 metre kırmızı ışığa kadar tabanvayla yürüyeceksiniz. Bitmedi. Oradan da neredeyse 300 metreden fazla yokuş çıkıp, Meşhur Hastanemizin GİRİŞ kapısına ulaşmış olacaksınız. Bitmedi daha dur. Oradan da ACİL’E gideceksiniz, hadi bakalım bi 300 metre daha..
70 yaşında birini düşünün. Keşmekeş olmuş bir trafikten, tepeden 45 derece ile size selam veren güneşe rağmen. Hasılı, sağlam iseniz bile hasta girersiniz Hastaneye.
Tabi bunları “RANDEVU” alabilirsen yapabiliyorsun.
Randevu?
O öyle basit bir şey mi yahu?
Randevu alıyorsun. Sanki domates alıyorsun..
Bir kere hastaneden Randevu alamazsın. Oradakilerin görevi size “ALO 182” den Randevu alabilirsiniz, biz buradan V E R E M İ Y O R U Z “ demektir. O kadar.
O meşhur 182 yi ararsanız haliniz bir daha harap. Karşınıza biri çıkana kadar kontör bitmezse eleman sizi dinleyecek.
Mideniz ağrıyor, Dahiliye lütfen,
Hemen bakalım efendim.
Gelecek ayın ilk haftasının çarşambası. Mide ağrısı için Dahiliyeden günlerce sonraya randevu. Ee. Git acile. Yahu acildeki zaten bunu diyor, muayene ol diyor..
Peki hastane yönetimi bunları bilmez mi? Başhekim mesela?
Personel yetersiz.
Doktor ha keza zaten yetersiz.
Sağlık personeli de öyle.
Eee.
Biz neyin cakasını satıyoruz; Bodruma muhteşem bir hastane yaptık. VAR OL REİS.
Bi gidin dinleyin millet ne diyor?
Beceriksizlik yüzünden, sizin yüzünüzden her gün REİS milyonlarca kere anılıyor. Bu mudur yani?
Başhekim?
Sayın Başhekim çok iyi gülüyor. Bizzat şahidim. Belediye Başkanının anlattığı yıllanmış rakı muhabbetlerine muhteşem bir şekilde katkı sunuyor gülerek. Sonra bir hasta gelip fırçayı yese de, o an oldu bitti. Unut gitsin.
Nüfusu 400 binleri bulan bir Bodrum’dan bahsediyoruz. Herkesin ağzında tek gerekçe var; gelen doktor, personel durmuyor. Niye? Hayat çok pahalı. Ev kiraları uçmuş gitmiş. Peki bunun işkencesini niye Millet çekiyor? Bunun küfrünü niye REİS yiyor? Eğer başhekim isen, müdür, amir isen bu sorunu çözmek senin sorunun değil mi? Çözülmeyince asıl sorun siz olmuyor musunuz?
Yok mu yani Bodrum Devlet Hastanesini adam gibi yönetecek biri?
Peki ne olacak?
Muğla’da bir Sağlık İl Müdürü illa ki var. Peki bu sorunlardan bîhaber mi?
Sayın Müdür Makam odasından çıkıp, şöyle sorumluluğundaki Hastaneleri kaç kere denetliyor, daha doğrusu hiç denetliyor mu?
Devlet hastane yapmış milyonlarca lira harcamış, birilerini de başhekim, müdür yapmış, ama idare?
Torpilli mi oluyor bu işler yoksa?
Birilerinin ricası, birilerinin istediği şeklinde mi oluyor?
Biliyorum biliyorum öyle oluyor.
Millet anlamaz kardeşim sizin kimin torpili ile geldiğinizi, kimin yakını, akrabası olduğunuzu. Millet hizmet bekler hizmet.
Ve malesef en sorunsuz olması gereken Hastaneler bugün en sorunlu yerler haline geldi. Millet randevu alamıyor. Doktor yok. Personel eksik.
Siz Bahane üretme makamı değilsiniz, çözüm üretme makamısınız. 24 saat canlı olan bir sektör Sağlık sektörü. Hani nerede?
Sayın Sağlık İl Müdürü beyefendiye sesleniyorum;
Bodrum Devlet Hastanesine lütfen bi gelin. İnsanlar neler çekiyor görün. Gün geçmiyor ki bir tartışma yaşanmasın. Olmuyorsa kimsenin gözünün yaşına bakmayın kardeşim. Atın, başkasını başa getirin. Haa, yapmıyorsanız, o zaman da sorun siz olursunuz. Yapamıyorsanız o halde siz affınızı isteyip istifa edin. Bence o ettiğiniz Hipokrat yemini tam da bunu gerektirir.
#SöylerimGeçerim
Cemal Demirtaş
Muglagazetesi