“Gizli kadroları!” sağlık emekçileri bakın nasıl tarif ediyor:
“Bir hastanedeki en sağlam koltuk, masa; bazı torpilli sağlık personelinin koltuğudur. Bu koltuklar salgından etkilenmez, depremde sallanmaz özellikleriyle bir mühendislik harikasıdır!”
Sonra bu cümleleri şöyle açıyorlar...
Hemşiresinden teknisyenine, laborantından hizmetlisine kadar kadronuz ne olursa olsun hiç fark etmez...
Sizi destekleyen sağlam bir referansınız var ise...
İstediğiniz makam koltukları “Kurban olsun!” size!
Bu uygulamaların kısa ve net özeti budur bu alemde!
***
Evet, yüreklerin kulakları sağır olunca, “Oğlan bizim kız bizim” denilince, liyakat geriye itilince...
Sağlık alanındaki “Acı!” fotoğraf bu oluyor işte!
Hiçbir sağlık problemi olmadığı halde bazı torpilli hemşireyi, teknisyeni, teknikeri alan dışı idari kadrolarda (mutemetlik, yazı işleri, hasta hakları...) masa başı görevlere getirseniz...
İnsanları tedavi eden, şifa dağıtan, sağlığına kavuşturan kamu sağlık kurumlarında çalışanlar arasında iş huzuru ve barışının bozulmasına vesile olursunuz böylece...
Bir çok sağlık emekçisi bıkmış, yılmış, yorulmuş vaziyette...
Bursa kamu hastanelerine yapılan atamaları da gördük hep birlikte...
Neyse...
***
Sağlık emekçileri bu uygulamaya tepkili ve öfkeli...
Emekçiler:
Görev tanımı mevcutken herhangi bir mazereti olmadan kendi işi haricinde bir yerde çalıştırılması, diğer kişilerin hakkına girmektir. Masa başı çalışmak isteyip kendi mesleklerini yapmak istemeyen kişiler unvan değişikliği sınavı ile istedikleri kadrolara geçebilirler
diyorlar.
Herkes asıl işinde çalışmalı masa başındakiler sizleri sahalarda görmek istiyoruz...”
diyen sağlık emekçileri meslektaşlarına şöyle seslendiler:
Eğer bir sağlık durumu mazeretiniz yoksa mesleğiniz dışında bir işi yapmayı kendinize hak mı görüyorsunuz.... Eğer hak ise diğer kişiler neden bu haktan faydalanamıyor... Birçok sorunlarımız var.... Sırf torpilli olduğu için masalara oturtulanlar da sorun... Ama masa başı hemşireliği de bir sorun....Hangimiz maliye yada muhasebe dersi aldık da mutemet oluyoruz, ambar memuru ayniyat saymanı ve daha birçok diplomamızla ilgisi olmayan masa başı hemşireliği...Ben zaten hemşire diploması alıp kendini buralara atayanlara da şaşırıyorum...”
***
Anlayacağınız aşağıya tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık misali...
Gördüğümüz, bildiğimiz tek gerçek:
Sağlık emekçileri çok ama çok yorgun...
Lale AKASOY
