İl sağlık teşkilatlarındaki hızlı kadrolaşma, bazı illerde yönetici koltuğundaki uzman hekim sayısının başka illerdeki toplam uzman hekim sayısından fazla olması nedeniyle sağlık çalışanları arasında büyük tepkiye yol açtı. Bu durum, sağlık camiasında ciddi rahatsızlıklar yaratırken, özellikle Ankara’daki yönetici sayısının dikkat çekici boyutlara ulaştığı görülüyor.

Ankara'daki Yöneticiler ve Bilkent Şehir Hastanesi

Ankara’da, içinde eğitim ve araştırma hastanesi, devlet hastanesi ve ağız diş sağlığı merkezlerinin bulunduğu toplam 46 sağlık kuruluşunda yaklaşık 473 sözleşmeli yönetici bulunuyor. Bu yöneticilerin 329’u 13 eğitim ve araştırma hastanesinde görev yapıyor ve bu sayı içinde 170 hekim yer alıyor. Hasta garantili Bilkent Şehir Hastanesi’nde de yaklaşık 90-100 aralığında sözleşmeli yönetici bulunuyor. Bu rakamlar, sağlık sektöründe yönetici kadrolarının ne kadar genişlediğini ve bu genişlemenin nasıl bir yapı oluşturduğunu gösteriyor.

Cumhuriyet’e konuşan Kubilay Yalçınkaya, "Siyasi erk, özel sektörden de dahil olmak üzere yönetici belirleyebiliyor. Sağlık Bakanlığı, bu kadrolara atamada da görevden almada da ne liyakat ne diploma ne de objektif kriterler uyguluyor. Tek kriter biat etmek," ifadelerini kullandı. Yalçınkaya, bu tür uygulamaların sağlık sektöründe büyük sorunlar yarattığını ve sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürdüğünü belirtti.

Sağlık Sendikaları Üye Sayıları: Kimler Zirvede, Kimler Geride? Sağlık Sendikaları Üye Sayıları: Kimler Zirvede, Kimler Geride?

 Siyasi Etki ve Liyakatsizlik

Yalçınkaya, "Eskiden bürokrasi, siyasilerin keyfi uygulamalarında kamusal alana zarar veren uygulamalara fren görevi görürdü. Şimdi taşrada tamamen parti ilçe teşkilatının ağırlığı ile belirlenir oldu. Artık atanan yöneticilerin memur olma şartı da yok. Güvenlikçiden muhasebeciye, esnaftan işçiye istediğini yönetici yapabiliyor," diye konuştu. Bu durumun sağlık hizmetlerinin etkinliğini ve verimliliğini olumsuz etkilediğini, ayrıca sağlık çalışanları arasında büyük bir huzursuzluk yarattığını vurguladı.

Sağlık sektöründe yaşanan bu gelişmeler, liyakatsiz atamaların ve siyasi etkilerin sağlık hizmetlerine ne denli zarar verdiğini gözler önüne seriyor. Yalçınkaya, liyakat ve objektif kriterlere dayalı bir atama sürecinin önemine dikkat çekerek, sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılması gerektiğini belirtti. Sağlık Bakanlığı'nın bu sorunları görmezden gelmemesi ve gerekli düzenlemeleri yaparak, sağlık çalışanlarının ve vatandaşların mağduriyetlerini gidermesi gerektiğini ifade etti.

Yalçınkaya'nın açıklamaları, sağlık sektöründe yaşanan sıkıntıları ve bu sıkıntıların sağlık çalışanları ile hastalar üzerindeki etkilerini bir kez daha gündeme taşıdı. Sağlık Bakanlığı'nın, bu tür eleştirileri dikkate alarak, daha liyakatli ve objektif bir atama politikası izlemesi gerektiği belirtiliyor. Bu durumun, sağlık hizmetlerinin kalitesini artıracağı ve sağlık çalışanlarının daha huzurlu bir çalışma ortamına kavuşmasına katkı sağlayacağı vurgulanıyor.