Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen genelgede şu ifadeler yer aldı:

“Sağlık çalışanlarımızın hak talep etmesi. yüklendikleri sorumluluk ve riskler karşısındaki beklentilerini duyurması, bu konuda farkındalık oluşturacak iş ve işlemler yapması kabul edilebilir bir durumdur. Yapılan eylemlerin tamamı kamuyu harekete geçirecek görünürlüğü elde etmeyi amaçlamaktadır. Gelinen noktada kamunun yetkili mercileri Sağlık çalışanlarının haklı talep ve beklentilerinin en üst seviyede farkındadır. Bu bakımdan görünürlük ihtiyacı ortadan kalkmış ve kamu konu ile ilgili çalışmalarını ilgili tüm bakanlıklar nezdinde başlatmıştır.

“Disiplin mevzuat’ hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir”

En kısa sürede sorunların ortadan kalkacağı. haklı taleplerin en makul ölçüde karşılanacağı bilinmelidir. Ancak yukarıda açıkladığımız hususlar çerçevesinde, bu iş ve işlemlerin vatandaşlarımızın temel hak, olan sağlık hizmetini aksatmaya sebep olması hiçbir gerekçeyle mazur görülemez. Bu nedenlerle sağlık çalışanlarının, üstelik küresel salgın döneminde sağlık kamu hizmetini, görevini terk ederek veya başka suretle hukuka aykırı şekilde aksatması sonucunu doğuran her türlü davranışının disiplin mevzuat’ hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.”

İşte O Genelge…

Başta hekimler olmak üzere TTB öncülüğünde sendikalar (!) iş bırakma eylemlerini peş peşe yaptılar ve mart ayında da yeni iş bırakma eylemleri kapıda.  Yaşanan son iş bırakma eylemleri ve yenilerinin gelecek olması sonrası iddialara göre Külliye'de yapılan değerlendirme toplantısı sonrasında adeta Uşak Sağlık Müdürlüğü yüzünden iki bürokratın görevine son verilme kararı alındı ve hemen işleme konuldu. Detaylar "Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Neden Görevden Alındı? 2 Bürokratın Başını Hangi Görüş Yazısı Yaktı!" başlıklı haberimize TIKLAYARAK detaylara erişebilirsiniz.