Bebeğin bir hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşamını yitirmesi üzerine aile, hastane personeli hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılığın “ihmal yok” gerekçesiyle verdiği takipsizlik kararı aileyi tatmin etmedi ve itiraz süreci başlatıldı.
Doğumdan Sonra ‘Ölü’ Raporu Verildi
Beş aylık hamile olan Melek Sert, 27 Aralık 2021’de sancı ve kanama şikâyetiyle Yüreğir Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Tedavisinin ardından taburcu edilen Sert, ertesi gün yeniden fenalaşınca bu kez Marsa Kadın Doğum ve Hastalıkları Ek Hizmet Binası'na kaldırıldı.
2 Ocak’ta durumu ağırlaşan Sert’in bebeği normal doğumla alındı. Aileye, erkek bebeğin yaşamını yitirdiği bilgisi verildi ve ölüm raporu düzenlenerek cenaze teslim edildi.
Mezarlık Yolunda Hayat Belirtisi: Ağlama Sesi
Cenazeyi Herekli Mahallesi Mezarlığı’na götüren baba Hasan Sert, araçta bebekten gelen ağlama sesini duydu. Kefeni açtığında bebeğin kalbinin attığını gören Sert hemen ambulans çağırdı. Bebek Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakıma alındı ancak 7 gün süren yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetti.
Olayın ardından aile hastane hakkında “ölü sanılan bebeğin hayatta olduğunun fark edilmemesi” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Savcılığın Takipsizlik Kararına Aileden Tepki
Savcılık, yapılan incelemede sağlık personeli açısından “ihmal olmadığı” sonucuna ulaştı ve dosyaya takipsizlik kararı verdi. Bu karar üzerine aile itiraz yoluna gitti.
Baba Hasan Sert, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Doktorlar önce ağlamayı sinirsel refleks diye açıkladı. Koyun örneği verdiler. Ben ısrar edince kalp ve nabız ölçümü yaptılar ve yaşadığı ortaya çıktı. Ancak sadece bir hafta yaşayabildi.”
Sert, ölüm raporu düzenlenmesine rağmen bebeğin nabzının dinlenmemiş olmasına dikkat çekti:
“Yaşayan bebeğe ‘ölü’ denmesine, ardından ‘ihmal yok’ denmesine anlam veremiyoruz. Eğer doğum sırasında yaşadığı fark edilseydi belki bugün 3 yaşında olacaktı.”
Aile: “Sorumlular Ceza Alsın”
Aile, özellikle bebeğin ağırlığının ve gebelik haftasının ne olursa olsun yaşam belirtisi olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğini vurgulayarak takipsizlik kararının kaldırılmasını talep ediyor.
Hasan Sert’in talebi net:
“İhmali olduğunu düşündüğüm personelin cezalandırılmasını istiyorum. Bu olayın üzeri kapanmasın.”





