4688 sayılı Kanuna göre kamu görevlileri, sendika veya konfederasyonların kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tabi tutulamaz ve görevlerine son verilemez.

Danıştay kararlarına göre; sendikanın yetkili kurullarınca alınan iş bırakma kararı nedeniyle sendikal faaliyet kapsamında göreve gelmeme fiili mazeret olarak kabul edilmeli ve bu nedenle disiplin cezası verilmemelidir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de iş bırakma kararına uyanlara verilen disiplin cezalarını sendikal haklara orantısız bir saldırı olarak nitelemektedir.

Bu bağlamda ilgili mevzuat hükümleri, Uluslararası sözleşmeler ve yerleşik yargı kararları uyarınca memurun bağlı oldugu sendika kararınca  aldığı iş bırakma kararına katılarak göreve gitmeyen personel hakkında herhangi bir cezai işlem tesis edilemez. Disiplin cezası verilmesi halinde söz konusu ceza mahkemeler tarafından iptal edilmektedir.


Sağlık Çalışanlarına Zam Olayının Perde Arkası! Mecliste Ne Yaşandı? Neden 22 Aralık'a Ertelenmek Zorunda Kaldı? - TIKLAYIN


Danıştay, sendika üyesi olmayan memura verilen disiplin cezasını, asalarla tanınan demokratik bir hakkın kullanımının caydırılmasına neden olunacağı gerekçesiyle iptal etmiştir.

İŞTE MAHKEME KARARI

T.C. DANIŞTAY 12. DAİRE

E. 2012/10016 - K. 2016/269 - T. 27.1.2016

ÖZET : Davacının 15-16.12.2009 tarihlerinde çeşitli kamu görevlileri sendikalarının kararı üzerine Türkiye genelinde düzenlenen iş bırakma eylemine katılması sebebiyle hakkında soruşturma açılmış, kınama cezası ile cezalandırılmıştır. Kararın iptali istemiyle dava açılmıştır. Davacının eyleminin, demokratik bir tepkinin tezahürü amacıyla gerçekleştiği ve eylemin yapıldığı tarihte kendisi sendika üyesi olmasa da, sendikal faaliyet kapsamında katıldığı 1 gün iş bırakma eylemi sebebiyle göreve gelmemiş olmasının disiplin cezası ile cezalandırılması yoluna gidilmesi halinde yasalarla tanınan demokratik bir hakkın kullanımının caydırılmasına neden olunacağı dikkate alındığında, davacının kınama cezası ile tecziyesine dair davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

İstemin Özeti : ... Depo Müdürlüğü'nde görev yapan davacının, kınama cezası ile cezalandırılmasına dair 3. Bölge Disiplin Kurulu'nun 4.11.2011 tarihli Bölge Müdürlüğü oluru ile onaylanan 30.9.2011 tarihli ve 2011/39 Sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, davacının söz konusu eyleminin, demokratik bir tepkinin tezahürü amacıyla gerçekleştiği ve eylemin yapıldığı tarihte kendisi sendika üyesi olmasa da, sendikal faaliyet kapsamında katıldığı 1 gün iş bırakma eylemi sebebiyle göreve gelmemiş olmasının disiplin cezası ile cezalandırılması yoluna gidilmesi halinde yasalarla tanınan demokratik bir hakkın kullanımının caydırılmasına neden olunacağı dikkate alındığında, davacının kınama cezası ile tecziyesine dair davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda Balıkesir İdare Mahkemesince verilen 20.6.2012 tarihli ve E:2012/93, K:2012/1366 Sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

KARAR : İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27.01.2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

Editör: Haber Merkezi