Memiş, memur maaşlarının yetersizliğine dikkat çekerken, Ali Yalçın tarafından hükümetin bu konuda yanlış yönlendirilmesine vurgu yaptı.

“Ali Mecliste Ortaya Çıktı”

Memiş, yaptığı açıklamada, memurların uzun süredir Ali’yi merak ettiğini belirterek, “Memurlar Ali’yi neredeydi diye merak ediyordu, Ali mecliste ortaya çıktı” dedi. Ancak, Ali’nin memurların gerçek sorunlarına çözüm getirmek yerine, istifaların önüne geçmeye çalıştığını ifade etti.

“345 TL ile Memurlar Nefes Alamaz”

Memur maaşlarına yapılan 345 TL’lik zammı eleştiren Metin Memiş, “Memurun anası ağlamış, Ali hala 345 TL’nin peşinde. Tek meseleleri memura ölümü gösterip sıtmaya razı etmek. 345 TL ile memurlar ne güzel nefes alır, değil mi?” diye sordu. Bu zam miktarının, memurların geçim sıkıntısını çözmekten çok uzak olduğunu belirtti.

“Hükümeti Yanlış Yönlendiriyor”

Memiş, Ali’nin hükümeti yanlış yönlendirdiğini ve hükümetin bu tuzağa düştüğünü söyledi. “Ali hükümeti yanlış yönlendiriyor, hükümet de bu tuzağa düşüyor” diyen Memiş, hükümetin memur maaşları konusunda daha gerçekçi ve adil bir politika izlemesi gerektiğini vurguladı.

Memiş yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

%1 Barajı: Özgürlüklere Kelepçe, Sendikacılığa Darbedir!

Daha önce Toplu Sözleşme ile getirilen yüzde 1 sendika barajı  Danıştay 12. Dairesi tarafından; Anayasa’ya aykırılık nedeni ile iptal edilmiş, bu iptal kararına rağmen Anayasal örgütlenme özgürlüğünü ortadan kaldıran, sendikalı çalışanlar arasında ayrımcılık yapan, sendikal tekelleşmenin önünü açan bir torba kanun düzenlemesi ile bu defa TBMM’de yapılan yasal düzenleme ile yüzde 2 sendika barajı getirilmiştir.

Konunun Anayasa Mahkemesine taşınması ile birlikte Anayasa Mahkemesi yapılan bu düzenlemenin  (Esas Sayısı : 2023/12 Karar Sayısı : 2024/12) anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu ve sendikal rekabeti ortadan kaldırdığı gerekçesi ile Toplu Sözleşme İkramiyesinin sendika üyelerine verilmesini iptal etmiştir. 

Devletin ödediği toplu sözleşme pirimi üyeden kesilen aidatı karşılamadığı, yaşanan ekonomik krizde kamu çalışanlarının ciddi mağduriyet yaşamalarına rağmen yetkili konfederasyon ve ittifak ortağının üyelerine ve kamu çalışanlarına sahip çıkmaması, verilen seyyanen zammın emekliliğe yansıtılmaması, kamu çalışanlarının mağduriyetlerine yol açmış ve yetkili sendikaya tepkiler nedeni ile  büyük bir yoğunlukla istifalar başlamıştır. 

Yetkili konfederasyon mesaisini ve enerjisini kamu çalışanlarının haklarının aranması, maaş zamları, 3600 ek gösterge, seyyanen zammın emekliliğe yansıması gibi konularda harcaması gerekirken yine siyaseti kirli emellerine alet ederek ortak bir çalışma ile gecenin 03.30 da Plan Bütçe Komisyonuna verdirdikleri önerge ile Toplu Sözleşme İkramiyesinin sendika üyelerine verilmesinin yanında tekrar yüzde 1 sendikal barajını getirmeye çalışmaktadırlar. 

Adeta kamu çalışanlarına ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışırcasına 345 TL toplu sözleşme ikramiyesi ile kamu çalışanlarını sendikalarında tutmak ve susturmak istemektedirler. 

Türkiye sendikal tarihinde çalışmadan kazanmaya yönelik atılan bu adımlar daha 30 yıllık yakın bir geçmişi olan memur sendikacılığına, hem de kamu çalışanlarının geleceğine büyük zarar vermektedir. 

Anayasa mahkemesinin, getirilmek istenen barajın iptal edileceğini bilmelerine rağmen bu konuda ısrarcı olmaları büyük bir telaşın içine düştüklerini göstermekte, hem de istifaları engellemek için zaman kazanmaya yönelik girişimlerdir. 

Bu kanun düzenlemesi mevcut hali ile geçerse, hem kamu vicdanını yaralayacak, hem de hukukun üstünlüğünü zedeleyecektir.