Hakem Kurulu’na başvurmama kararının eleştirildiği süreçte, bu tutumun memurların kazanımlarını korumak amacıyla alındığını vurgulayan Çakırcı, muhalif sendikalara yönelik sert eleştiriler yöneltti ve 8 kritik soruyla kamuoyunun karşısına çıktı.
“Hakem’e Gitmemek, Hakları Korumak İçin Stratejik Bir Karardı”
Ramazan Çakırcı, kaleme aldığı yazıda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurmama kararının tesadüfi ya da zayıf bir duruş değil, tam tersine memurların haklarının kaybedilmemesi adına alınmış stratejik bir adım olduğunu ifade etti. Hakem Kurulu’na üye gönderilmesinin de bu sürecin bir parçası olduğunu belirtti.
“Hakem’e başvurmama kararı da Hakem’e üye gönderme kararı da, büyük mücadelelerle kazanılan hakları koruma iradesinin ve memurların kaybedeceği belirsizliklere izin vermeme hassasiyetinin sonucudur. Emek mücadelemiz, sınanmaya ihtiyaç duymamaktadır,” dedi.
58 Kazanımın Korunması İçin Hamle Yaptık
Çakırcı, Hakem Kurulu’na üye göndermenin asıl amacının, toplu sözleşme sürecinde elde edilen 58 kazanımın riske atılmaması olduğunu belirtti. Ayrıca Meclis’e yönlendirme yaparak kazanım vaat edenlere yönelik şu ifadeleri kullandı:
“Hakem Heyeti’ne üye göndererek 58 kazanımın heba edilmesine izin vermedik. Hakeme başvurmamak, 4688 sayılı kanunun değişmesi yönündeki mücadelemize yeni bir ivme kazandırdı.”
“Memur-Sen’in Mücadelesi Günübirlik Değil”
Sendikal mücadeleye ilişkin geçmiş adımları hatırlatan Çakırcı, Memur-Sen’in bugüne kadar 25 bin kişilik mitinglerden Maliye Bakanlığı’na yürüyüşe, iş bırakma eylemlerinden 81 ilde yapılan basın açıklamalarına kadar birçok adımı hayata geçirdiğini ve bu kararlılığı sürdüreceklerini ifade etti.
“Kirli Algılarla Memur Üzerinden Hesap Yapmayın”
Çakırcı, sosyal medya üzerinden yürütülen manipülasyonlara karşı da sert konuştu. “Ucuz polemiklerle, trollerle ve siyasi vesayetle hareket edenlerin emek mücadelesine zarar verdiğini” ifade eden Çakırcı, bu çevrelerin asıl derdinin memurun hakkı değil, Memur-Sen’in varlığı olduğunu öne sürdü.

Muhalif Sendikalara 8 Kritik Soru
Meclis üzerinden çözüm öneren sendikalara yönelik eleştirilerini 8 soruyla ortaya koyan Çakırcı, şu başlıkları gündeme taşıdı:
-
Toplu sözleşmede vermedikleri artışı, hükümet Meclis’te vereceğinin garantisini mi veriyor?
-
Uzlaşmazlık tutanağındaki 58 maddeye zarar gelirse, 3 milyon memurun mali kaybını kim üstlenecek?
-
Meclis’te sayısal çoğunluk şu an kimin elinde?
-
Muhalefet, bugüne kadar hangi bütçe maddesini değiştirerek memur maaşlarını iyileştirdi?
-
58 maddenin Meclis’te görüşülüp kanunlaşacağından kim emin olabilir?
-
Muhalefet baskısı işe yarayacaksa, neden Hakem Kurulu için bu baskı yapılmıyor?
-
Son 20 yılda hangi muhalefet baskısıyla memur lehine düzenleme yasalaştı?
-
Hakem Kurulu, Meclis’teki düzenlemelerin önünde hangi engeli oluşturuyor?
“Memur-Sen Türkiye’nin En Büyük Emek Hareketidir”
Çakırcı, açıklamasının sonunda rakip sendikalara yönelik mesajlarını şu ifadelerle noktaladı:
“Algı operasyonları, kirli motivasyonlar ve manipülasyonlarla hareket edenler bilsin ki biz Türkiye’nin en büyük emek hareketiyiz. Yıllar geçtikçe daha da büyüyeceğiz, sizler ise yalanlarınızın altında boğulup gideceksiniz. Biz memurun hakkının teminatıyız.”





