Memur-Sen, düzenleme üzerindeki yanlışları eleştirerek, kanun taslağını "fiyasko" olarak değerlendirdi. Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, konuyla ilgili yaptığı açıklamada eleştirilerde bulundu.
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen torba yasa taslağının komisyondan geçirilerek Genel Kurul'a getirilmesinin ardından Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, konuya ilişkin yeni bir açıklama yaparak düzenlemedeki yanlışları ve eksikleri vurguladı.
Tonbul, yaptığı açıklamada, "Torba yasa taslağındaki düzenlemeler, memur kesimini derinden etkileyecek nitelikte. Bu düzenlemelerdeki hatalar ve eksiklikler, kamu çalışanlarının hak kaybına uğramasına neden olabilir. Bu noktada, taslağın 'fiyasko' olarak değerlendirilmesi kaçınılmazdır." ifadelerini kullandı.
Torba Yasaya Memur-Sen'den Sert Eleştiri: "Fiyasko"
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, kanun taslağının değerlendirilmesi konusunda "fiyasko" ifadesinin bile fazla iyimser kaldığını belirtti. Tonbul, taslağın içeriği, amacı ve hedefiyle ilgili yaptığı açıklamada, mevcut sistemi daha da bozma çabasının, kamu personel rejimine doğrudan zarar verebilecek bir ısrar içerdiğine vurgu yaptı.
BDDK Personeli için Ek Tazminat ve Huzur Hakkı Sorunu Büyüyor
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (BDDK) personeline yönelik yapılan kanun teklifi, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul'un sert eleştirilerine maruz kaldı. Tonbul, kanun teklifinin genel olarak kamu görevlilerinin sorunlarını göz ardı ettiğini belirterek, özellikle yöneticilere ve BDDK personeline öngörülen ek tazminat ve huzur hakkı konularının büyük sorunlar içerdiğini ifade etti.
Tonbul'un açıklamalarına göre, kanun teklifi mevcut gündemi tamamen göz ardı ediyor ve çalışma barışını bozma potansiyeline sahip iki önemli konuyu içeriyor. Tonbul, özellikle yüksek maaş alan yöneticilere önerilen huzur hakkının %300 artırılmasının, üst düzey yöneticilerin durumu ve BDDK personeline öngörülen aylık 60.000 gösterge rakamının ek tazminat anlamına geldiğini belirtti.
BİR KESİME GELİNCE KESENİN AĞZI AÇILIYOR
Toplu sözleşme masasında Kamu İşvereni tarafından mali yöndeki imkânsızlıklar, yetersizlikler ve olumsuzluklara dair ortaya konulan veri, bilgi ve değerlendirmelerin, nedeni ve içeriği bilinmeyecek şekilde komisyonda aksi yönde beyan ve icraata konu edilmesinin kamu görevlileri arasında çok tepki çektiğini belirten Tonbul,“Kamu görevlileri için çözüm bekleyen konularda bin bir bahane üretilirken, iş belli bir kesim yöneticilere geldiğinde kesenin ağzı açılıyor. Kamu İşvereni’nin çifte standartlı uygulaması, işine geldiğinde ve canı istediğinde ‘istediği’ kesimin imkânlarını artıracak düzenlemeleri hayata geçirecek iradeye sahip olduğu gerçeğini bizlere gösteriyor” ifadelerini kullandı.
YÖNETİM KURULU ÜYELİKLERİNE KIYAK GEÇME BONKÖRLÜĞÜ
Konuya dair somut örnekler veren Tonbul, “Yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu, komisyon, heyet, komite ve benzeri organlarda görev yapanlara eski düzenlemede 1000 ila 3000 gösterge arasında haftalık toplantıya katılma sonrasında huzur hakkı ödeniyor. İçeriğe saf duygularla bakıldığında aslında huzur hakkı artırılmamış gibi gösterilse de eskiden Cumhurbaşkanı’nca artırılma yetkisi şimdi Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen göstergeye bağlanıyor. Farz edelim ödenen tutarda artış yapılmıyor. Kamu görevlisinin ek ders, nöbet ücreti vb. ilave ödemelerinden gelir vergisi kesilirken, kamu görevlilerinin önemli bir kısmı %27’lik dilime girerek almış olduğu zamlar yıl sonuna doğru erirken, zaten yüksek maaş alan yöneticilere huzur hakkı ödemesinde gelir vergisi dahi kesme iradesi gösterilmeyerek ayrıca kıyak geçme bonkörlüğünden vazgeçilmiyor” tepkisini dile getirdi.