İzmir’de görev yapan kamu çalışanları artan hayat pahalılığı nedeniyle eriyen maaşlarına dikkat çekerek;

Fakirin, fukaranın ekmeği olan kuru soğanın fiyatı bile bir yılda beş kattan fazla arttı. Mahsuni Şerif’in dediği gibi “Yiğit kuru soğana muhtaç” hale getirildi. Daha ötesi var mı? Bu hayat pahalılığında borçla harçla ayın sonunu getiremiyoruz. Hepimize dayatılan bu yoksulluk tablosu 21 yıldır ülkeyi yönetenlerin eseridir. Torba yasalara koydukları yarım yamalak düzenlemeleri müjde olarak yutturmaya çalıştılar. Şimdi de alanlara çıkıp bir muhalefet partisi gibi seçim vaatlerini sıralıyorlar

dediler.

Kamu çalışanları düzenledikleri basında açıklamasında;

Seçim arifesinde birileri fahiş et fiyatlarına çözüm olarak damak tadımızı değiştirmemizi öneriyor. Biz neyi değiştirmemiz gerektiğini çok iyi biliyoruz. 21 yıldır kaşıkla verdiğini her seferinde kepçe ile geri alanlarla geldiğimiz yer sefalet endeksinde dünya liderliğidir. Düşük ücretlere, kölece çalışma koşullarına artık yeter diyoruz. İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için en düşük kamu emekçisinin maaşının eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını istiyoruz. Her yıl daha da büyüyen gelir vergisi adaletsizliğine derhal son verilmesini istiyoruz. Artık sefaleti paylaşmak değil, insanca yaşamaya yetecek bir ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek istiyoruz

ifadelerini kullandılar.

Editör: Güler Sağlam